
ABD'den Gazze Ateşkesine Veto! BM Kararı Neden Engellendi?
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK),Gazze'de ateşkes sağlanması amacıyla sunulan karar tasarısını görüşmek üzere toplandı. Ancak, kurulun geçici 10 üyesi (E10) tarafından imzalanan ve Slovenya tarafından sunulan bu tasarı, ABD'nin vetosuyla karşılaştı. Peki, bu kararın arkasında yatan sebepler nelerdi ve uluslararası arenada nasıl yankı uyandırdı?
ABD'nin Veto Gerekçesi: Hamas'ı Kınamama
ABD, karar tasarısının Hamas'ı açıkça kınamadığı gerekçesiyle vetosunu kullandı. Bu durum, uluslararası kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı. Bazı kesimler ABD'nin bu tutumunu İsrail'e koşulsuz destek olarak yorumlarken, diğerleri ise terör örgütlerinin kınanmasının önemine vurgu yaptı. Vetonun ardından ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
- ABD, Hamas'ın eylemlerini kınayan bir tasarının desteklenmesi gerektiğini savundu.
- Vetonun, bölgedeki barış çabalarını baltalamayı amaçlamadığı belirtildi.
- ABD, Gazze'de kalıcı bir çözüm için diplomatik çabalarını sürdüreceğini ifade etti.
Bu veto, Gazze'deki insani durumun daha da kötüleşmesine yol açabileceği endişelerini de beraberinde getirdi. Uluslararası yardım kuruluşları, bölgeye yardımların ulaştırılmasının zorlaşabileceği uyarısında bulundu.
Uluslararası Tepkiler ve Olası Sonuçlar
ABD'nin veto kararı, Birleşmiş Milletler'de ve dünya genelinde çeşitli tepkilere neden oldu. Özellikle Arap ülkeleri ve bazı Avrupa ülkeleri, ABD'nin bu tutumunu eleştirdi. Filistin yönetimi, vetoyu "adaletsiz bir karar" olarak nitelendirirken, İsrail ise ABD'ye teşekkür etti.
Bu vetodan sonra, BMGK'da farklı bir karar tasarısının gündeme gelmesi bekleniyor. Ancak, ABD'nin tutumunun değişmemesi durumunda, benzer bir sonuçla karşılaşılması olası. Bu durum, Gazze'deki krizin çözümü için uluslararası çabaların daha da karmaşık hale gelmesine neden olabilir.
Gazze'deki durumun hassasiyeti ve uluslararası aktörlerin farklı yaklaşımları, bölgedeki barış umutlarını zora sokuyor. ABD'nin vetosu, sadece BMGK'daki karar sürecini değil, aynı zamanda bölgedeki siyasi denklemleri de etkileyecek gibi görünüyor. Bu kararın uzun vadeli sonuçları, önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır.