Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) son 25 bin öğretmen ataması, umutları yeşertirken, birçok öğretmen adayını da hayal kırıklığına uğrattı. Özellikle yüksek sıralamalara sahip olmasına rağmen atanamayan öğretmenlerin feryatları sosyal medyada yankı buluyor. Bu öğretmenlerden biri de, kendi alanında ilk 100'e girmesine rağmen atanamadığını belirterek isyanını dile getirdi.
Öğretmen Adayının Yürek Burkan Feryadı
Sosyal medyada paylaşılan bir gönderide, atama bekleyen bir öğretmen adayı, yaşadığı hayal kırıklığını şu sözlerle ifade etti: "Alanımda 35 bin kişi içerisinde 78. oldum. Ancak 29 atama açıldığı için atanamadım. Bu nasıl bir adaletsizlik? Yıllardır dirsek çürüttüm, emek verdim. Şimdi ise elim boşta kaldım." Bu paylaşım, kısa sürede binlerce etkileşim alarak atama bekleyen diğer öğretmenlerin de sesi oldu.
Öğretmen adayının bu feryadı, atama sistemindeki adaletsizlikleri ve kontenjan yetersizliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Birçok öğretmen adayı, benzer sorunlarla karşı karşıya olduklarını belirterek, MEB'e kontenjanların artırılması ve daha adil bir atama sistemi oluşturulması çağrısında bulundu. Öğretmenlerin bu haklı isyanı, kamuoyunda da geniş yankı uyandırdı.
MEB'in Atama Dağılımı ve Branş Kontenjanları
Milli Eğitim Bakanlığı'nın son atama ilanına göre, en fazla kontenjan ayrılan branşlar sırasıyla şunlar oldu:
- Sınıf Öğretmenliği: 4 bin 378 kontenjan
- Özel Eğitim Öğretmenliği: 3 bin 87 kontenjan
- Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği: bin 802 kontenjan
- Okul Öncesi Öğretmenliği: bin 321 kontenjan
- İngilizce Öğretmenliği: 757 kontenjan
Bu dağılım, bazı branşlardaki öğretmen açığının diğerlerine göre daha fazla olduğunu gösteriyor. Ancak, bazı branşlarda kontenjanların yetersizliği, yüksek başarı gösteren öğretmen adaylarının bile atanamamasına neden oluyor. Bu durum, hem öğretmen adayları arasında büyük bir rekabete yol açıyor, hem de motivasyon kaybına neden oluyor.
Bu tür durumlar, öğretmenlik mesleğinin geleceği açısından da endişe verici bir tablo çiziyor. Zira, en başarılı ve istekli öğretmen adaylarının atanamaması, eğitim kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle, MEB'in atama politikalarını gözden geçirmesi ve daha adil, şeffaf ve ihtiyaç odaklı bir sistem oluşturması büyük önem taşıyor.
Çözüm Ne Olmalı?
Atama bekleyen öğretmenlerin sorunlarına kalıcı çözümler bulunması için, MEB'in daha kapsamlı bir planlama yapması gerekiyor. Bu planlama, öğretmen ihtiyacının doğru bir şekilde belirlenmesini, kontenjanların buna göre ayarlanmasını ve atama kriterlerinin daha adil olmasını içermeli. Ayrıca, öğretmen adaylarının moral ve motivasyonunu yüksek tutmak için, düzenli olarak bilgilendirme yapılması ve destekleyici programlar düzenlenmesi de önemlidir.
Öğretmenlik, kutsal bir meslektir ve geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı yetiştiren öğretmenlerin hak ettiği değeri görmesi gerekir. Bu nedenle, atama bekleyen öğretmenlerin feryadına kulak vermek ve sorunlarına çözüm bulmak, hepimizin sorumluluğundadır.