
Hamas'tan ABD'ye Şok Eleştiri: İsrail Yanıtı Neden Tek Seçenek?
Hamas yetkilileri, ABD'nin Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşması taslağına yönelik tutumunu sert bir dille eleştirdi. ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un sunduğu taslağı reddetmediklerini belirten Hamas, ABD'nin tavrının "arabuluculuk" ilkesiyle bağdaşmadığını savundu. Bu durum, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırırken, müzakerelerin geleceği hakkında soru işaretleri oluşturuyor.
Hamas'tan ABD'ye Ağır Eleştiriler
Hamas Siyasi Büro Üyesi Basim Naim, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Witkoff'un önerisini reddetmedik" ifadelerini kullandı. Geçen hafta Witkoff ile bir öneri üzerinde anlaştıklarını ve bu öneriyi müzakere edilebilir bulduklarını belirten Naim, karşı tarafın yanıtının ise anlaştıkları taslak metindeki hiçbir maddeyle uyuşmadığını ve Gazze'deki Filistin halkının taleplerini karşılamadığını vurguladı. Naim, "Ancak halkımızın yaşadığı dehşeti göz önünde bulundurarak olumlu ve sorumlu bir şekilde davrandık ve asgari taleplerimizi karşılayacak şekilde yanıt verdik" dedi.
Naim, İsrail'in 60 günlük geçici ateşkese ve Birleşmiş Milletler (BM) kurumları tarafından yeterli insani yardımın girişine saygı göstermesinin sağlanmasını istediklerini belirtti. Ayrıca, müzakerelerin saldırıların sona ermesine ve İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden geri çekilmesine yol açacağının garanti edilmesi talebinde bulunduklarını kaydetti. ABD'nin arabuluculuktaki tavrına değinen Naim, şu çarpıcı eleştiriyi dile getirdi: "Neden her seferinde İsrail'in yanıtı, müzakere edilecek tek yanıt oluyor? Bu arabuluculukta dürüstlük ve adalete aykırıdır, diğer tarafa karşı tam bir önyargı oluşturmaktadır."
Müzakerelerde Gelinen Son Durum
Hamas yöneticilerinden Mahmud Merdavi de X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Trump'ın temsilcisi Witkoff ile haftalar süren ciddi müzakerelerin ardından uygun ve kabul edilebilir bir metne ulaştıklarını ve Witkoff'un bunu İsrail'e sunmayı kabul ettiğini belirtti. Ancak İsrail'in söz konusu belgeyi reddettiğini ve ABD'li yetkiliye "tartışmaya kapalı" olduğunu öne sürdüğü nihai bir öneri sunduğunu ifade etti. Merdavi, İsrail tarafından dayatılan nihai taslağın "Topraklardan gerçek bir çekilmeyi içermediğini, hiçbir aşamada savaşın kapsamlı bir şekilde durdurulmasını garanti etmediğini, sürdürülebilir bir insani yardım akışını garanti etmediğini ve her şeyi İsraillilerin niyetlerine bıraktığını" söyledi.
Merdavi, buna rağmen ateşkese "evet" dediklerinin altını çizerek, "Anlaşmanın soykırım ve açlığın devamının meşrulaştırmasına ve siyasi sahtekarlığa kapı aralamasına izin vermeyi reddettik" değerlendirmesini yaptı. Geçen hafta Witkoff ile üzerinde mutabakata varılan anlaşmadaki maddelerin birebir aynısının uygulanmasını talep etmelerine rağmen ABD'nin orijinal uzlaşıyı desteklemek yerine Hamas'ı "geri adım atmak" ve "talepleri kabul edilemez olmak" ile suçladığını belirtti. Merdavi, geri adım atan tarafın kendileri olmadığını vurgulayarak, "İsrail ordusunun geri çekilmesini sağlayacak ve savaşı, açlığı ve soykırımı sona erdirecek bir anlaşmaya varmak için her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz" açıklamasında bulundu.
- Hamas'ın Temel Talepleri:
- İsrail'in 60 günlük geçici ateşkese uyması
- BM kurumları aracılığıyla yeterli insani yardımın sağlanması
- Müzakerelerin saldırıları sona erdirmesi ve İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesi
Hamas'a yakın kaynaklar, 26 Mayıs'ta Witkoff'un ateşkes önerisini kabul ettiklerini açıklamış, Witkoff ise "Hamas'ın ABD'nin Gazze'de ateşkesle ilgili önerisini kabul ettiği" yönündeki haberlerin doğru olmadığını ve grubun tutumunun kabul edilemez olduğunu savunmuştu. Hamas ise 28 Mayıs'ta bir açıklama yaparak Witkoff ile uzlaştıkları ateşkes anlaşmasına nihai yanıt beklediklerini ifade etmiş, ABD tarafı da olumlu yanıt vermiş ve yeni anlaşma taslağı göndereceklerini açıklamıştı. Yeni taslağı teslim alan Hamas, cevabı arabuluculara teslim ettiklerini kaydetmiş, Trump'ın temsilcisi Witkoff ise Hamas'ın ateşkes teklifini reddettiğini öne sürmüştü. İsrail’in kalıcı bir ateşkese yanaşmayarak Gazze’de neden olduğu insanlık felaketini sürdürmekte ısrarcı olduğu, Hamas’ın ise savaşın sona erdirilmesi garantisi istediği belirtiliyordu.
Sonuç
Hamas'ın ABD'ye yönelik bu sert eleştirileri, bölgedeki barış sürecinin ne kadar karmaşık ve zorlu olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. İsrail'in tutumu ve ABD'nin arabuluculuk rolüne yönelik eleştiriler, müzakerelerin geleceği açısından ciddi soru işaretleri yaratıyor. Taraflar arasındaki güvensizlik ve farklı talepler, kalıcı bir çözüm bulunmasını zorlaştırırken, Gazze'deki insani durumun daha da kötüleşmesi riski devam ediyor. Bölgedeki aktörlerin daha yapıcı ve adil bir yaklaşımla hareket etmesi, barışın sağlanması için kritik öneme sahip.