
Trump'ın Göçmen Kararına Şok Dava! Mahkeme Engeli
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın göçmenlere yönelik başlattığı bir uygulamaya mahkeme tarafından engel konuldu. Boston 1. Temyiz Mahkemesi, Trump yönetiminin geçici koruma statüsündeki göçmenlerin yasal durumlarını sonlandırma girişimini onaylamayarak büyük bir tartışma başlattı. Göçmen hakları savunucuları kararı memnuniyetle karşılarken, Trump yanlıları ise mahkemenin yetkisini aştığını savunuyor.
Göçmen Hakları Örgütlerinin Zaferi
Göçmen hakları örgütlerinin açtığı dava sonucunda mahkeme, göçmenlerin yasal statüsünün değiştirilemeyeceğine hükmetti. Bu karar, özellikle geçici koruma statüsünde bulunan ve ülkelerinde yaşanan siyasi veya doğal afetler nedeniyle ABD'ye sığınan binlerce göçmen için büyük bir umut ışığı oldu. Söz konusu program, Biden yönetimi döneminde Ukrayna, Afganistan, Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela gibi ülkelerden gelen kişilere geçici sığınma hakkı tanıyordu. Karar, bu kişilerin ABD'deki yaşamlarını sürdürmelerine olanak sağlayacak.
Mahkeme Kararının Detayları
Mahkeme, İç Güvenlik Bakanlığının bu yöndeki talebini reddederken, gerekçeli kararında, bakanlığın sunduğu delillerin yeterli olmadığını ve göçmenlerin ülkelerine geri gönderilmelerinin insan haklarına aykırı olabileceğini belirtti. Mahkeme ayrıca, göçmenlerin ABD ekonomisine önemli katkılar sağladığını ve ülkelerine geri gönderilmelerinin hem göçmenler hem de ABD için olumsuz sonuçlar doğurabileceğini vurguladı.
Kararın Olası Etkileri
Mahkeme kararının ardından göçmen hakları örgütleri bir basın açıklaması yaparak, kararın "adaletin zaferi" olduğunu ve Trump yönetiminin göçmen karşıtı politikalarının bir kez daha iflas ettiğini belirtti. Örgütler ayrıca, Biden yönetimini, geçici koruma statüsündeki göçmenlerin kalıcı olarak ABD'de yaşamalarına olanak sağlayacak yasal düzenlemeler yapmaya çağırdı.
Bu kararın ardından, benzer durumda olan diğer göçmenlerin de mahkemeye başvurarak yasal statülerini koruma altına almaya çalışması bekleniyor. Uzmanlar, kararın, ABD'deki göçmen politikaları üzerinde uzun vadeli etkileri olabileceğini ve göçmen hakları konusunda yeni bir dönemin başlangıcı olabileceğini belirtiyor.