Şarkıcı Ceylan Ertem, deprem korkusuyla İstanbul'u terk edip köye yerleşmesi ve deprem anılarıyla gündeme geldi. 1999 Sakarya depremini yaşayan Ertem, 23 Nisan İstanbul depremi sonrası yaptığı paylaşımla dikkat çekti. Ertem, depremde yaşadığı travmatik anıları ve sonrasında gelişen olayları anlattı.
Depremde Yaşanan Utanç Verici Anlar
Ceylan Ertem, "Kadınların deprem esnasında üzerlerine giyecek bir şey aramaları da politiktir, bu arada" paylaşımıyla dikkatleri üzerine çekti. Ertem, Sakarya depreminde yaşadığı acı tecrübeyi şu sözlerle aktardı: "Sakarya depreminde geceliklerle şortlarla kaçanların yüzüne tükürüldü ‘deprem sizin yüzünüzden oldu’ diye." Bu ifadeler, depremzedelerin yaşadığı travmanın boyutunu gözler önüne serdi.
Ertem, o dönemde babasının hasarlı binaya girerek kendisine kıyafet ve gitarını getirdiğini belirtti. Ancak sırtında gitar görenlerin kendilerini linç etmeye kalkıştığını da sözlerine ekledi. "Millet ölmüş siz eğlence peşinde misiniz diyerek de linç etmeye kalkmıştı" diyen Ertem, o günlerde yaşadığı çaresizliği vurguladı.
Panik Atak ve Agorafobi ile Mücadele
Ceylan Ertem, "13 yaşından beri panik atak hastasıyım" diyerek uzun yıllardır Agorafobi ile mücadele ettiğini açıkladı. Deprem sonrası yaşadığı travmanın bu rahatsızlığını tetiklediğini ifade etti. Babasının kamyonun arkasında kendisine çalıp söylemesi için bir alan yarattığını ve bu sayede bir nebze olsun rahatladığını anlattı.
Ertem, o anları şu sözlerle aktardı: "Sonra kamyonun arkasına birkaç örtü serdi, kapısını kapattı, ben içeride ara ara çalıp söylüyordum, zaten sesim dışarıdan duyulmuyordu bile. Benim için çok önemli bir anıdır. Her tarafımızdan ağlayanlar, kahrolanlar geçerken, kafamızda helikopterler uçarken, artık şehir ölüm kokarken, yağmaların açlığın susuzluğun çaresizliğin ve kaosun ortasında bana ufacık bir şifa vermiştir babam."
Deprem Sonrası Toplumsal Yaralar ve Dayanışma
Ceylan Ertem'in anlattıkları, deprem felaketinin sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik ve toplumsal yaralar açtığını da gösteriyor. Depremzedelere yönelik yapılan acımasız eleştiriler ve linç girişimleri, o dönemde yaşanan kaosun ve çaresizliğin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Ancak Ertem'in babasının gösterdiği şefkat ve dayanışma örneği, umudu da beraberinde getiriyor.
Deprem gibi travmatik olaylar, bireylerin ve toplumların uzun süreli psikolojik sorunlar yaşamasına neden olabilir. Bu nedenle, depremzedelere yönelik psikolojik destek ve toplumsal dayanışma büyük önem taşıyor. Ceylan Ertem'in yaşadığı acı deneyim, bu konuda farkındalık yaratılmasına ve depremzedelere destek olunmasına katkı sağlayabilir.
