Ordu'da Sepet Ustası! İl Dışından Bile Talep Yağıyor!
Finans

Ordu'da Sepet Ustası! İl Dışından Bile Talep Yağıyor!


11 May 20255 dk okuma47 görüntülenmeSon güncelleme: 30 July 2025

Ordu'nun Altınordu ilçesinde yaşayan 61 yaşındaki Turgut Özcan, 45 yıldır dikenli sarmaşıklardan balık sepeti örerek geçimini sağlıyor. 16 yaşında mahallesindeki yaşlı bir amcadan öğrendiği bu zanaatı yaşatan Özcan'ın el emeği sepetleri, sadece Ordu'da değil, il dışında da büyük ilgi görüyor. Günde bir sepet örebilen Özcan, geleneksel yöntemlerle yapılan bu sepetlerin sayısının giderek azaldığını belirtiyor.

Balık Sepeti Ustası Turgut Özcan'ın Hikayesi

Turgut Özcan, bu mesleği nasıl öğrendiğini şu sözlerle anlatıyor:

"Bu işi, mahallemizdeki yaşlı bir amcadan öğrendim. Dağlık bölgelere gidip, orada kendiliğinden yetişen yabani diken sarmaşıklarını kesiyorum. Dikenleri kazıyıp, pürüzsüz hale getiriyorum. Dikenlerini soyduğum bu sarmaşıkları 15 gün boyunca kurutuyorum. Daha sonra kuruyan bu sarmaşıkları yağmurda dışarıda bırakıyorum. Yağmur yağdıkça ıslanan kuru sarmaşıklar bu sayede gevşiyor."

Özcan, ana malzeme hazır hale geldikten sonra balık sepetini örmeye başladığını ve önce boru kısmını ördüğünü, diğer kısımların buna göre şekillendiğini ifade ediyor. Balık sepetinin çalışma mantığının basit olduğunu belirten Özcan, sepetin içine kuru ekmek parçaları koyarak balıkları cezbettiğini ve sepetin suda batması için içine taş koyarak ağırlık oluşturduğunu söylüyor. Akşam suya atılan sepetin sabah çıkarıldığında balıklarla dolu olduğunu belirtiyor.

Geleneksel Yöntemler Yok Oluyor mu?

Balık sepeti örme geleneğinin endüstriyel üretime yenik düştüğünü belirten Özcan, fabrikalarda seri üretilen çelik veya plastik sepetlerin yaygınlaştığını söylüyor. Özcan, "Eski usul balık sepeti örme geleneği maalesef yok oluyor. 45 yıldır balık sepeti örüyorum. Şu an geleneksel yöntemlerle bu sepetleri yapan kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmez" diyor.

Balık Sepetinin Önemi

Balık sepeti, yüzyıllardır kullanılan geleneksel bir balık yakalama yöntemidir. Özellikle kıyı bölgelerinde yaşayan insanlar için önemli bir geçim kaynağı olmuştur. Balık sepeti örme zanaatı, ustadan çırağa aktarılan bir bilgi birikimiyle günümüze kadar ulaşmıştır. Ancak, endüstriyel üretimin yaygınlaşmasıyla birlikte bu geleneksel yöntemler unutulmaya yüz tutmuştur.

Turgut Özcan gibi zanaatkarlar, bu geleneksel yöntemleri yaşatarak kültürel mirasımıza sahip çıkmaktadır. Onun el emeğiyle ördüğü balık sepetleri, hem bir geçim kaynağı hem de geçmişle gelecek arasında bir köprü görevi görmektedir. Bu tür zanaatların desteklenmesi ve gelecek nesillere aktarılması, kültürel zenginliğimizin korunması açısından büyük önem taşımaktadır.