
Türkiye'nin Rezerv Açığı Alarm Veriyor! İşte Detaylar
Türkiye ekonomisi için kritik bir uyarı geldi. Merkez Bankası'nın (TCMB) rezervlerindeki erime endişe verici boyutlara ulaştı. Eski Hazine Müsteşarı ve ekonomist Mahfi Eğilmez'in yaptığı hesaplamalara göre, Türkiye'nin rezerv açığı 185 milyar doları aşmış durumda. Bu durum, ülkenin kısa vadeli dış borçlarını karşılama kapasitesi konusunda ciddi soru işaretleri yaratıyor.
Rezervler Neden Eriyor?
Rezervlerdeki bu hızlı erimenin temelinde yatan faktörlerden biri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik operasyonların yarattığı güvensizlik ortamı ve buna bağlı olarak artan döviz talebi. İddialara göre, TCMB bu süreçte piyasaya yaklaşık 50 milyar dolar döviz satışı yaparak döviz talebini karşılamaya çalıştı. Ancak bu müdahale, rezervlerde ciddi kayıplara yol açtı.
TCMB'nin net rezervleri, bankaların zorunlu karşılıkları ve mevduat olarak tuttuğu altınlar ve dövizler düşüldükten sonra, 14 Mart'ta 73.9 milyar dolardan 18 Nisan itibarıyla 38.7 milyar dolara geriledi. Bu durum, ülkenin döviz rezervlerinin kısa vadeli yükümlülüklerini karşılama konusunda ne kadar yetersiz olduğunu açıkça gösteriyor.
Guidotti-Greenspan Kuralı Ne Anlama Geliyor?
Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından da kullanılan Guidotti-Greenspan Kuralı, bir ülkenin merkez bankasının kullanıma hazır rezervlerinin, ülkenin kısa vadeli dış borçlarından fazla veya ona eşit olması gerektiğini öngörüyor. Ancak, TCMB'nin mevcut durumu bu kuralı karşılamaktan çok uzak. Şubatta vadesine 1 yıldan az süre kalmış dış borç stoku 223.6 milyar dolar iken, TCMB'nin brüt rezervleri dahi bu miktarı karşılamıyor ve 82 milyar dolar eksik kalıyor. Net rezervler dikkate alındığında ise, rezerv yetersizliği 184.9 milyar dolara kadar yükseliyor.
Dolarizasyon Artışı Endişe Yaratıyor
Rezervlerdeki erimeye paralel olarak, Türkiye'de dolarizasyon da hızla artıyor. 19 Mart tarihinde yaşanan siyasi gelişmelerin ardından, yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları 2.4 milyar dolar artarken, yıl başından bu yana artış 16.9 milyar doları buldu. Döviz mevduatlarındaki bu artışın 8.8 milyar doları son beş haftada gerçekleşti. Bu durum, Türk Lirası'na olan güvenin azaldığını ve yatırımcıların dövize yöneldiğini gösteriyor. TL'nin toplam mevduat havuzundaki payı da bu süreçte yüzde 60'lı seviyelerden yüzde 57'li seviyelere geriledi.
Sonuç: Türkiye Ekonomisi İçin Kritik Dönemeç
Merkez Bankası'nın rezervlerindeki erime ve dolarizasyonun artması, Türkiye ekonomisi için kritik bir dönemece işaret ediyor. Bu durum, ülkenin finansal istikrarı ve dış borçlarını ödeme kapasitesi konusunda ciddi endişeler yaratıyor. Hükümetin ve ekonomi yönetiminin, bu sorunlara yönelik acil ve etkili çözümler üretmesi gerekiyor. Aksi takdirde, Türkiye ekonomisi daha da zorlu bir sürece girebilir.