
Ahmet'e Adalet Nerede? Annesinin Feryadı Yürekleri Dağladı!
Pendik'te açılan Mattia Ahmet Minguzzi Spor Kompleksi, 15 yaşında Kadıköy'de bıçaklanarak öldürülen Ahmet'in adını taşıyor. Açılışta konuşan acılı anne Yasemin Akıncılar Minguzzi'nin sözleri yürekleri dağladı: "Bir Ahmet gitti, diğer Ahmetler gitmesin diye mücadele ediyorum." Bu feryat, adalet arayışının ve çocuklara sahip çıkma çağrısının sembolü oldu.
Ahmet'in трагическая история
Ahmet, kaykay malzemesi almak için gittiği pazarda iki kişinin bıçaklı saldırısına uğramıştı. Günlerce yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Ahmet, hayata tutunamadı. Failler yakalandı, ancak yaşlarının küçük olması nedeniyle alacakları ceza sınırlı. İşte bu durum, adalet sisteminin sorgulanmasına neden oluyor. Bir annenin yüreği, evladının yaşına değil, kaybına odaklanır. Yasemin Hanım'ın feryadı, tüm annelerin feryadı oldu.
Adalet Nerede?
Ahmet'in annesi, yas tutamadan mücadeleye başladı. Çünkü biliyor ki, başka Ahmetler de gidebilir. Adalet sistemindeki bu açık, çocukların hayatını karartan suçluların yeterince cezalandırılmamasına yol açıyor. Bu durum, toplumda büyük bir infiale neden oluyor. Anneler Günü'nde yaşanan bu acı olay, kutlamaların gölgesinde kaldı. Bir yanda kutlamalar, diğer yanda yas. Toplum olarak nereye gidiyoruz? Çocuklar sokaklarda öldürülüyor, failler yaşları küçük diye hafif cezalar alıyor. Anneler, evlatlarını toprağa veriyor, ama adalet yerini bulmuyor.
Bir Annenin Feryadı
Ahmet'in ismi bir spor kompleksinde yaşayacak. Ama onun hayalleri, umutları, geleceği artık yok. Bir annenin gözyaşları, bir toplumun vicdanına sesleniyor: Ahmet gitti, peki ya adalet? Şimdi herkes sosyal medyada hazır: Çiçekler, pastalar, renkli kutlamalar, "Dünyanın en iyi annesi sensin" yazılı story'ler… Ama bir annenin kucağı boşsa, Bir annenin telefonu artık hiç çalmıyorsa, Bir annenin karşısında “anne” diyen bir çocuk yoksa… İşte orada bu gün susar. Orada sadece kalp değil, devlet, toplum, sistem de sınıfta kalır. Ahmet’in ismi bir duvarda yaşayacak belki. Ama onun annesi, evladının sesi, bu toplumun vicdanı olmaya devam edecek. Bu yüzden diyoruz ki: Anneler Günü, bir gül uzatmak değil; bir annenin gözyaşına omuz vermek olmalı.
Bu acı olay, toplum olarak daha duyarlı olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Çocuklarımızın güvenliği için daha fazla çaba göstermeli, adalet sisteminin daha adil işlemesi için mücadele etmeliyiz. Unutmayalım ki, her çocuk bir umuttur ve bu umutların sönmesine izin vermemeliyiz.