
Akademisyene Boykot Desteği Pahalıya Patladı! İşte İhraç Gerekçesi
Hacettepe Üniversitesi'nde görevli bir akademisyen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) operasyonları sonrası CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in başlattığı boykot kampanyasına öğrencileriyle birlikte destek verdiği gerekçesiyle görevinden ihraç edildi. Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şubesi, kararı kınayarak yazılı bir açıklama yayınladı. Bu olay, Türkiye'deki akademik özgürlükler ve üniversitelerin özerkliği konularında yeni bir tartışma başlattı.
İhraç Kararının Detayları
Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şubesi, ihraç edilen öğretim elemanının, öğrencilerin anayasal haklarına dayanarak başlattıkları boykota saygı gösterdiğini belirtti. Ancak, bir öğrencinin Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) yaptığı şikâyet üzerine Eğitim Fakültesi Yönetim Kurulu kararıyla akademisyenin ilişiği kesildi. Şube, bu kararın akademik özgürlüğe ve ifade özgürlüğüne yönelik bir saldırı olduğunu vurguladı.
Eğitim Sen'in açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"Öğrencinin İradesine Saygı Suç Değildir, Öğrencisiyle Dayanışan Öğretim Elemanının Cezalandırılması Kabul Edilemez!"
Sendika, bu kararın sadece ilgili öğretim elemanını değil, tüm üniversite bileşenlerini hedef alan açık bir sindirme politikası olduğunu savundu. Ayrıca, görevden alma kararının siyasi saiklerle verildiğini ve akademideki güvencesiz istihdamı gözler önüne serdiğini iddia etti.
Akademik Özgürlük Tartışması Alevlendi
Bu olay, Türkiye'deki üniversitelerde akademik özgürlüklerin ne kadar güvence altında olduğu sorusunu yeniden gündeme getirdi. Akademisyenlerin düşünce ve ifade özgürlüğünün bilimsel özerkliğin ve demokratik üniversitenin temeli olduğu vurgulanırken, bu özgürlüğü kullanan bir akademisyenin cezalandırılmasının üniversiteyi bilimsel kimliğinden uzaklaştırmak anlamına geldiği belirtiliyor.
Eğitim Sen, bu kararın hukuki dayanaklardan yoksun olduğunu ve güvencesiz çalışan akademisyenlerin hak arama ve ifade özgürlüklerini baskı altına almaya yönelik olduğunu savundu. Ayrıca, Eğitim Fakültesi Dekanı’nın geçmişte yaptığı tartışmalı açıklamaların, idari sürecin adil ve tarafsız olamayacağına işaret ettiği belirtildi. Sendika, bu durumun üniversitelerde liyakat yerine ideolojik sadakatin esas alındığını bir kez daha kanıtladığını ifade etti.
- Akademik özgürlüklerin kısıtlanması
- İfade özgürlüğüne yönelik baskılar
- Üniversitelerde güvencesiz istihdam
Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şubesi, bu haksız ve keyfi kararı kabul etmeyerek; akademik özgürlükleri, ifade hürriyetini ve üniversitelerin demokratik işleyişini savunmaya devam edeceğini kamuoyuna duyurdu.
Olayın Muhtemel Sonuçları
Bu ihraç kararı, Türkiye'deki diğer akademisyenler üzerinde de bir baskı yaratabilir ve eleştirel düşüncenin üniversitelerde daha da azalmasına neden olabilir. Aynı zamanda, öğrencilerin de ifade özgürlüğü konusunda çekingen davranmalarına yol açabilir. Ancak, Eğitim Sen gibi sendikaların ve sivil toplum kuruluşlarının bu tür olaylara karşı gösterdiği tepki, akademik özgürlüklerin korunması için önemli bir rol oynamaya devam edecektir. Bu tür olayların artması, Türkiye'nin uluslararası alandaki akademik itibarını da olumsuz etkileyebilir.