Antalya'da yılbaşında yaşanan ve Türkiye'yi sarsan vahşet olayının faili Gürhan Üzer, yargılandığı davanın ikinci duruşmasına günler kala hayatını kaybetti. Eski eşi Pınar Zorlu'yu benzin dökerek yakmak suretiyle canavarca hislerle öldürmekle suçlanan Üzer, ileri evre pankreas kanseri nedeniyle tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Bu gelişmeyle birlikte, kamuoyunun yakından takip ettiği davanın akıbeti merak konusu oldu.
Davanın Düşmesi ve Kamuoyunun Tepkisi
Gürhan Üzer'in ölümüyle birlikte, hakkında açılan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı ceza davası düşürüldü. Bu durum, özellikle Pınar Zorlu'nun ailesi ve yakınları başta olmak üzere, kamuoyunda büyük bir üzüntü ve tepkiye yol açtı. Birçok kişi, adaletin yerini bulmadığına ve Üzer'in cezasız kaldığına dair düşüncelerini dile getirdi.
Ceza hukukunda, sanığın ölümü halinde davanın düşmesi genel bir uygulamadır. Ancak, bu tür vahim suçlarda, toplum vicdanı ve adalet beklentisi, bu tür sonuçların kabulünü zorlaştırmaktadır. Pınar Zorlu'nun ailesinin avukatları, davanın düşmesine rağmen, hukuki mücadelelerini sürdüreceklerini ve olayın tüm boyutlarıyla aydınlatılması için ellerinden geleni yapacaklarını ifade ettiler.
Olayın Geçmişi ve Yaşanan Vahşet
Olay, 31 Aralık 2024 tarihinde, Pınar Zorlu'nun işe gitmek üzere evinden çıktığı sırada meydana gelmişti. Eski eşi Gürhan Üzer tarafından yolu kesilen Zorlu, üzerine benzin dökülerek ateşe verilmişti. Ağır yanıklarla hastaneye kaldırılan Pınar Zorlu, 19 gün süren yaşam mücadelesini kaybederek 18 Ocak 2025'te hayatını kaybetmişti. Bu vahşet, kadına yönelik şiddetin en acımasız örneklerinden biri olarak hafızalara kazınmıştı.
Olayın ardından tutuklanan Gürhan Üzer hakkında, "canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açılmıştı. Ancak, Üzer'in cezaevindeyken yakalandığı pankreas kanseri, davanın seyrini değiştirdi ve sanığın ölümüyle birlikte dava düşürüldü.
Pınar Zorlu'nun Son Sözleri ve Ailenin Feryadı
Pınar Zorlu'nun babası Ramazan Zorlu, mahkemede verdiği ifadede, kızının saldırıdan önce kendisini arayarak Üzer'in iş yeri önünde beklediğini söylediğini ve ölümünden önce de kendisine "Oğluma sahip çık" mesajını verdiğini anlatmıştı. Bu sözler, Pınar Zorlu'nun yaşadığı korku ve çaresizliği gözler önüne sererken, ailenin feryadı ise yürekleri dağlamıştı.
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Çağrısı
Gürhan Üzer'in ölümüyle sonuçlanan bu dava, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve faillerin hak ettikleri cezayı alması için verilen mücadelenin önemini bir kez daha hatırlattı. Bu tür olayların yaşanmaması için, toplumun her kesiminin kadına yönelik şiddete karşı bilinçlenmesi ve duyarlı olması gerekmektedir. Devletin, sivil toplum kuruluşlarının ve medyanın bu konuda daha fazla sorumluluk alması, kadına yönelik şiddetin kökünün kazınması için elzemdir.
Bu elim olay, adaletin bazen tecelli etmediği hissini uyandırsa da, kadına yönelik şiddete karşı verilen mücadelenin asla bırakılmaması gerektiğini göstermektedir. Pınar Zorlu'nun acı hatırası, bu mücadelede yol gösterici olmaya devam edecektir.
