Birleşmiş Milletler (BM), İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri zorla yerinden etmesini "insanlığa karşı suç" olarak değerlendirdi. Bu sert suçlama, İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonları ve tahliye emirleri üzerine geldi. BM, İsrail'in bu eylemlerinin uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve Filistin halkının temel haklarını çiğnediğini vurguladı.
BM'den Sert Eleştiriler ve Uyarılar
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Ravina Shamdasani, Cenevre'de yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'deki "tahliye taleplerinin" aslında "yerinden etme talepleri" olduğunu belirtti. Shamdasani, bu durumun Filistinlilerin yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini ve onları giderek daralan alanlara sıkıştırdığını ifade etti.
- İsrail'in 18 Mart'tan bu yana 21 tahliye talebinde bulunduğu belirtildi.
- 31 Mart'ta Refah şehrinin neredeyse tamamını kapsayan bir tahliye emri yayınlandı.
- On binlerce Filistinli, Refah'ta insani yardıma erişimleri olmadan mahsur kaldı.
Shamdasani, İsrail'in "tampon bölge" oluşturma amacıyla sivilleri kalıcı olarak yerinden etme niyetinde olduğuna dair ciddi endişeler olduğunu vurguladı. Ayrıca, Gazze genelindeki İsrail saldırılarının devam ettiğini ve hiçbir yerin güvenli olmadığını belirtti.
Uluslararası Hukuk ve Savaş Suçları
BM yetkilileri, İsrail'in Gazze'deki saldırılarının uluslararası insancıl hukuk ilkelerine uyumu konusunda ciddi soruların olduğunu dile getirdi. Shamdasani, sivillere karşı kasıtlı olarak saldırı düzenlemenin bir savaş suçu teşkil ettiğini vurguladı. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın Refah'ı işgal ederek Filistinlileri sürgün etme ve burayı bir tampon bölgeye dönüştürme planları hakkındaki açıklamalarına da değinildi.
Shamdasani, "Açıklamaların ve sahada gerçekte neler olup bittiğinin farkındayız. Bu sözde tahliye emirleri, aslında Gazze nüfusunun giderek daralan alanlara yer değiştirmesine yol açan yer değiştirme emirleridir. Bu da esasen zorla nakil anlamına gelir. İşgal altındaki topraklarda sivil nüfusun kalıcı olarak ve zorla yerinden edilmesi Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'nin ciddi bir ihlalidir ve insanlığa karşı bir suçtur" dedi.
Ateşkes İhlalleri ve Artan Şiddet
İsrail güçleri, 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart'ta Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını yeniden başlattı. Saldırıların yeniden başlamasından bu yana binlerce Filistinli hayatını kaybetti veya yaralandı. Hamas ise İsrail'in ateşkes sözlerini tutmadığını ve Gazze'de soykırım yeniden başlattığını açıkladı.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun iç politikadaki tartışmalı adımlarıyla da aynı zamana denk geldi. Bu durum, uluslararası kamuoyunda daha da büyük bir tepkiye yol açtı.
Sonuç olarak, BM'nin İsrail'e yönelik bu sert suçlaması, bölgedeki gerilimi daha da artırabilir. Uluslararası toplumun, İsrail-Filistin meselesine daha aktif bir şekilde müdahil olması ve kalıcı bir çözüm bulunması için baskı artabilir. Gazze'deki insani krizin derinleşmesi ve sivillerin korunması için acil önlemler alınması gerekiyor. İsrail'in bu suçlamalara nasıl bir yanıt vereceği ve uluslararası toplumun bu duruma nasıl tepki göstereceği önümüzdeki günlerde yakından takip edilecek.