
Esila Ayık'a Şok Hapis Cezası! "Diktatör Erdoğan" Dövizinin Bedeli Ağır Oldu
Belçika'da okuyan ve ailesini ziyaret için Türkiye'ye gelen Esila Ayık, Kadıköy Dayanışma Sahnesi'nde taşıdığı "Diktatör Erdoğan" yazılı döviz sebebiyle tutuklanmıştı. Şimdi ise Ayık hakkında hazırlanan iddianame ile şok bir gelişme yaşandı. Genç öğrencinin başına gelenler, ifade özgürlüğü sınırlarını bir kez daha gündeme getirdi.
Esila Ayık Neden Tutuklandı?
9 Nisan gecesi bir festivalde gözaltına alınan Esila Ayık, aynı gün içinde 'cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevi'ne gönderilmişti. Tutukluluğa yapılan itirazlar ise "kaçma şüphesi var" gerekçesiyle reddedilmişti. Peki, bu sürecin perde arkasında neler yaşandı?
- Gözaltı ve Tutuklama: 9 Nisan'da festivalde gözaltına alındı.
- Suçlama: Cumhurbaşkanına hakaret.
- Cezaevi: Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevi'ne gönderildi.
- İtiraz: Tutukluluğa yapılan itiraz reddedildi.
Anadolu başsavcılığının hazırladığı iddianameye göre, festivale katılan ve ellerinde suç içerikli pankart ve dövizleri tutarak fotoğraf çektirenlerin A.Ö, M.E.E. ve Ayık olduğu ihbar edildi. Bu ihbar üzerine başlatılan soruşturma, Ayık'ın hayatını tamamen değiştirdi.
İddianamede Neler Var?
İddianamede, üç kişinin Erdoğan’ın siluetinin olduğu ve çeşitli yazıların bulunduğu dövizleri ellerinde tutarak fotoğraf çektirdikleri vurgulandı. Savcılık, Ayık dahil üç kişinin söz konusu paylaşımı, ‘cumhurbaşkanını tahkir’ kastıyla yaptığını öne sürdü. Bu değerlendirme, Ayık'ın 4 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle yargılanmasının önünü açtı.
Paylaşımın düşünce ve eleştiri özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtilen iddianamede, üç kişinin de ‘cumhurbaşkanına alenen hakaret’ gerekçesiyle bir yıl ikişer aydan dört yıl sekizer aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi. İddianame, Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Bu durum, Türkiye'deki ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Esila Ayık'ın yaşadığı bu olay, Türkiye'deki ifade özgürlüğü sınırlarının ne kadar daraldığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Ağır sağlık sorunlarına rağmen cezaevinde tutulan genç bir öğrencinin geleceği, mahkeme kararıyla şekillenecek. Bu dava, sadece Esila Ayık'ın değil, Türkiye'deki tüm öğrencilerin ve gençlerin ifade özgürlüğü hakkı için bir dönüm noktası olabilir.