İTÜ'den Korkutan Deprem Raporu: İstanbul'da Tehlike Çanları mı Çalıyor?
Gündem

İTÜ'den Korkutan Deprem Raporu: İstanbul'da Tehlike Çanları mı Çalıyor?


07 May 20255 dk okuma4 görüntülenmeSon güncelleme: 22 May 2025

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ),23 Nisan'da Marmara Denizi'nde meydana gelen ve en büyüğü 6,2 büyüklüğüne ulaşan depremlerle ilgili çarpıcı bir rapor yayınladı. Raporda, depremin bölgede 1766 yılından beri biriken enerjinin yalnızca yüzde 12'sini boşalttığı belirtilirken, depremde en yüksek ivmenin Küçükçekmece ilçesinde kaydedildiği vurgulandı. Bu durum, İstanbul için ciddi bir deprem riskinin devam ettiğini gösteriyor.

İstanbul Depremi: Enerji Birikimi Devam Ediyor mu?

İTÜ'nün raporuna göre, Marmara Bölgesi'nde 1766 yılından bu yana büyük bir enerji birikimi söz konusu. 23 Nisan'daki depremler bu enerjinin sadece küçük bir kısmını açığa çıkardı. Bu durum, bölgede daha büyük bir deprem potansiyelinin varlığını sürdürdüğünü gösteriyor. Uzmanlar, bu nedenle İstanbul'da yaşayanların deprem hazırlıklarını aksatmamaları ve bilinçli olmaları gerektiğinin altını çiziyor.

Küçükçekmece Neden Daha Fazla Etkilendi?

Raporda dikkat çeken bir diğer nokta ise depremde en yüksek ivmenin Küçükçekmece'de ölçülmüş olması. Bu durumun nedenleri arasında Küçükçekmece'nin zemin yapısı ve fay hattına yakınlığı gibi faktörler bulunuyor. Bu durum ilçedeki yapıların depreme karşı daha dayanıksız olabileceği anlamına geliyor. Dolayısıyla, Küçükçekmece'de yaşayanların binalarının depreme dayanıklılığını kontrol ettirmeleri ve gerekli önlemleri almaları büyük önem taşıyor.

İstanbul İçin Ne Yapmalı?

İTÜ'nün raporu, İstanbul'da yaşayan herkesin deprem konusunda daha bilinçli ve hazırlıklı olması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Yapılması gerekenler arasında:

  • Binaların depreme dayanıklılığının kontrol edilmesi
  • Deprem çantası hazırlanması
  • Aile afet planı oluşturulması
  • Deprem anında doğru davranış şekillerinin öğrenilmesi

İstanbul'un deprem gerçeğiyle yüzleşmesi ve gerekli önlemleri alması hayati önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, dayanıksız binalar öldürür.