
Japonya Alarmda: Çin'den FETÖ Taktikleriyle Sessiz İstila mı?
Japonya'da milliyetçiler, Çin'le aralarındaki tarihi anlaşmazlıklar ve savaşlar nedeniyle zaten gergin olan ilişkilerin, şimdi de farklı bir boyuta taşındığını düşünüyor. İddialara göre Çin, Japonya'yı sessiz ve derinden bir şekilde istila etmeye çalışıyor. Bu istila yöntemlerinin, Türkiye'de yaşanan FETÖ yapılanmasına benzer taktikler içerdiği öne sürülüyor. Peki, Japon milliyetçilerin bu endişeleri ne kadar haklı ve bu iddiaların dayanakları neler?
Çin'in Sessiz İstila Taktikleri Neler?
Japon milliyetçiler, Çin'in ülkedeki ekonomik ve kültürel nüfuzunu artırarak, demografik yapıyı değiştirmeye çalıştığını savunuyor. Bu iddiaları destekleyen bazı argümanlar şunlar:
- Ekonomik Yatırımlar: Çinli şirketlerin Japonya'da yaptığı büyük ölçekli yatırımlar ve arazi alımları. Bu yatırımlar, Japon ekonomisine katkı sağlasa da, uzun vadede ülkenin kaynaklarının ve kontrolünün Çin'in eline geçme korkusunu tetikliyor.
- Kültürel Yayılma: Çin kültürünün Japonya'da giderek daha fazla popüler hale gelmesi, özellikle genç nesiller üzerinde etkili olması. Çin dil kursları, Çin restoranları ve Çin ürünlerinin yaygınlaşması, Japon kültürünün zayıflamasına yol açabileceği endişesi yaratıyor.
- Demografik Değişim: Çinli göçmenlerin Japonya'ya yerleşmesi ve Japon vatandaşlığı alması. Bu durum, Japonya'nın etnik ve kültürel yapısının değişmesine neden olabileceği düşünülüyor.
FETÖ Benzeri Taktikler İddiası
Japon milliyetçiler, Çin'in bu sessiz istila taktiklerinin, Türkiye'de yaşanan FETÖ yapılanmasına benzer özellikler taşıdığını belirtiyor. FETÖ'nün, devlete sızma, ekonomik güç elde etme ve kültürel nüfuz kurma gibi yöntemlerini, Çin'in de Japonya'da uyguladığı iddia ediliyor. Bu benzetme, Japon kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, Çin'e karşı duyulan güvensizliği daha da artırıyor.
Japonya, tarih boyunca dış etkilere karşı her zaman temkinli olmuş bir ülke. Özellikle Çin ile olan karmaşık ilişkileri, bu temkinliliği daha da artırıyor. Japon milliyetçilerin dile getirdiği bu endişeler, Japon hükümetini ve kamuoyunu harekete geçirmeye yetecek mi? Bu sorunun cevabı, Japonya'nın geleceği açısından büyük önem taşıyor. Japonya'nın, milli kimliğini ve bağımsızlığını koruma çabaları, önümüzdeki dönemde yakından takip edilecek.