16 Mayıs 2025 Cuma

Kayyım Kararları İptal Edilsin! EMEP'ten Şok Çağrı

EMEK Partisi (EMEP), PKK'nın 12. Kongresi sonrasında yaptığı basın açıklamasıyla gündeme bomba gibi düştü. Partiden yapılan açıklamada, kayyım atamalarının ve tutuklu siyasetçilerin durumuna dikkat çekilerek, iktidara ve devlete önemli çağrılarda bulunuldu. Peki, EMEP'in bu çıkışının ardında yatan sebepler neler? İşte detaylar...

Kayyım Atamalarına Sert Tepki

EMEP, PKK'nın 5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği 12. Kongresi'nin sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılacağını hatırlatarak, kayyım atamalarının artık hiçbir gerekçesi kalmadığını savundu. Partinin talepleri net:

  • Kayyım atanan belediyelerin görevden alınan başkan ve yöneticileri derhal görevlerine iade edilmeli.
  • Tutuklu olan belediye başkanları ve yöneticileri serbest bırakılmalı.

Parti, bu taleplerini dile getirirken, kayyım atamalarının demokratik sürece zarar verdiğini ve halkın iradesini yok saydığını vurguladı. Bu durumun, yerel yönetimlerin işleyişini olumsuz etkilediği ve halkın hizmet almasını engellediği belirtildi.

Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'a Özgürlük Çağrısı

EMEP, açıklamasında HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere, PKK ile ilişkilendirilerek tutuklanmış tüm siyasetçilerin derhal serbest bırakılması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, HDK soruşturması kapsamında evlerine baskın yapılarak gözaltına alınıp tutuklananların durumuna da değinilerek, bu tutuklulukların hukuki temelini tamamen kaybettiği ve tüm tutukluların serbest bırakılması gerektiği savunuldu.

Bu çağrı, Türkiye'deki siyasi iklimin gergin olduğu bir dönemde yapılması nedeniyle büyük önem taşıyor. EMEP, tutuklu siyasetçilerin serbest bırakılmasının, ülkedeki kutuplaşmayı azaltacağına ve diyalog ortamının oluşmasına katkı sağlayacağına inanıyor.

Kürt Meselesine Demokratik Çözüm Vurgusu

EMEP, sürecin Kürt meselesinin demokratik çözümüne kapı açabilmesi için demokratik ve hukuki bir çerçeveye oturtulmasının zorunlu olduğunu belirtti. Kürt halkının anadilinde eğitim hakkı başta olmak üzere, ulus olmaktan kaynaklı taleplerinin Anayasal güvenceye kavuşturulması yönünde düzenlemeler yapılması gerektiği vurgulandı. Meseleye yaklaşımda eşit yurttaşlık anlayışının temel alınması gerektiği de ifade edildi.

Parti, Kürt meselesinin çözümü için diyalog ve müzakere yolunun açılması gerektiğini savunuyor. Bu bağlamda, hükümetin ve diğer siyasi partilerin sorumluluk alması ve çözüm odaklı adımlar atması gerektiği belirtiliyor.

EMEP'in bu çağrısı, Türkiye'nin siyasi gündemine yeni bir boyut kazandırdı. Kayyım atamalarının iptal edilmesi, tutuklu siyasetçilerin serbest bırakılması ve Kürt meselesine demokratik çözüm bulunması talepleri, önümüzdeki günlerde daha çok tartışılacağa benziyor. Bu gelişmelerin, Türkiye'nin iç ve dış politikasına nasıl yansıyacağı ise merak konusu.

İlgili Haberler