Öğrenci Tutuklamaları: Gelecekleri Cezaevinde mi Kararıyor?
Gündem

Öğrenci Tutuklamaları: Gelecekleri Cezaevinde mi Kararıyor?


23 April 20255 dk okuma14 görüntülenmeSon güncelleme: 04 June 2025

İstanbul'da yaşanan öğrenci protestoları sonrası artan tutuklamalar, gençlerin geleceği üzerindeki endişeleri artırıyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatlarından Tuba Torun, yaşanan gözaltı ve tutuklamaların hukuksuz olduğunu belirterek, cezaevlerindeki insanlık dışı koşullara dikkat çekti. Torun, gençlerin yaşadığı zorlukları ve geleceğe dair kaygılarını bianet Gündem'e değerlendirdi.

Hukuksuz Tutuklamalar ve İddianameler

Avukat Tuba Torun, 300'ü aşkın öğrencinin tutuklanmasına gerekçe gösterilen iddianamelerin "kopyala-yapıştır" şeklinde hazırlandığını vurguladı. Valiliğin yasak kararının gerekçe gösterildiğini, bireysel suçlamaların neredeyse hiç olmadığını belirten Torun, "2911 sayılı yasaya muhalefetin cezası 3 yıl bile değil; bu suçtan tutuklama olmaz" dedi. Öğrencilerin evlerine şafak baskınlarıyla girildiğini hatırlatan Torun, tutuklamaların cezaya dönüştüğünü ve bunun bir hukuk devletiyle açıklanamayacağını ifade etti.

Cezaevinde Yaşanan İnsanlık Dışı Koşullar

Avukat Torun, cezaevlerinde yaşananlara da değinerek, öğrencilerin hijyen malzemelerine, yeterli yemeğe, ilaçlara ulaşmakta zorlandığını ve gözaltı sürecinde fiziksel şiddete maruz kalanların tedaviye erişemediğini aktardı. Kaburgası kırılan, gözü moraran öğrenciler olduğunu, sağlık raporlarında sorunlar yaşandığını ve tatil nedeniyle cezaevine kıyafet veya kitap ulaştırmanın bile mümkün olmadığını belirtti. Torun, öğrencilerle görüşmelerinde "darba bağlı yaralanma", "taciz" ve "tehdit" gibi vakaları bizzat duyduğunu ancak çoğu gencin bu ortamda şikâyet edecek gücü bile kalmadığını söyledi.

Z Kuşağı'nın Direnişi

Gözaltına alınan öğrenci profilinin toplumun önyargılarını yıktığını ifade eden Torun, "Apollitik dedikleri gençler, kendi gelecekleri ve hukuk için sokağa çıktı. Atatürkçü, ulusalcı, merkezde duran bir öğrenci kitlesiydi. Sadece devrimci değil, her kesimden genç vardı. Bu çok kıymetli" dedi.

Türkiye'de yaşanan bu olaylar, gençlerin geleceği ve hukuk devleti ilkeleri açısından büyük bir endişe kaynağıdır. Öğrenci tutuklamalarının cezaya dönüşmesi, cezaevlerindeki insanlık dışı koşullar ve gençlerin yaşadığı zorluklar, yetkililerin acil önlem alması gereken önemli sorunlardır. Bu durum, sadece tutuklanan öğrencilerin değil, tüm toplumun geleceği için büyük bir tehdit oluşturmaktadır.