Çanakkale'de düzenlenen Su Zirvesi'nde, Kazdağları Ekoloji Platformu Sözcüsü Süheyla Doğan'ın "Madene Verecek Suyumuz Yok" sloganıyla yaptığı protesto, polis müdahalesiyle sonuçlandı. Zirvenin sponsorları arasında maden şirketlerinin bulunması ise tartışmaları alevlendirdi.
Zirvede Gergin Anlar: Doğa Savunucusuna Müdahale
Çanakkale'de düzenlenen Zirve'17 Çanakkale Su Zirvesi, beklenmedik bir olaya sahne oldu. Kazdağı Koruma Derneği Başkanı ve Kazdağları Ekoloji Platformu Sözcüsü Süheyla Doğan, zirvede söz almak istedi ancak Çanakkale Valisi tarafından engellendi. Bunun üzerine "Madene Verecek Suyumuz Yok" yazılı dövizini açmaya çalışan Doğan, polis ve özel güvenlik görevlilerinin sert müdahalesiyle karşılaştı.
Dövizi elinden zorla alınan Süheyla Doğan, salondan dışarı çıkarıldı. Dışarıda basın açıklaması yapmak isterken de engellemelerle karşılaştı. Yaşanan bu olay, zirvenin amacına gölge düşürdü ve kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı.
Sponsorlar Maden Şirketleri: Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor
Zirvenin Çanakkale Valiliği, Çanakkale Belediyesi, ÇOMÜ, DSİ ve İl Tarım Müdürlüğü gibi kamu kurumları tarafından organize edilmesi dikkat çekerken, sponsorlar arasında altın madenciliğiyle bilinen TÜMAD, TÜPRAG ve kurşun madenciliği yapan OREKS gibi şirketlerin yer alması büyük tartışma yarattı. Su kaynaklarını kirleten şirketlerin, suyu koruma temalı bir zirvede hem sponsor olması hem de ödüllendirilmesi, birçok kişi tarafından "kabul edilemez" olarak değerlendirildi.
Süheyla Doğan, yaşananlara tepki göstererek şunları söyledi:
“Suyumuzu korumak, sularımıza el koyan ve onları kirleten maden şirketlerine mi kaldı? Bunca kamu kurumu, maden şirketlerinin kirli parası olmadan bir su zirvesi düzenleyemiyor mu? Bu çok düşündürücü ve endişe verici.”
Su Zirvesi'nde Neler Yaşandı?
- Süheyla Doğan'ın protestosu polis müdahalesiyle engellendi.
- Maden şirketlerinin zirveye sponsor olması tepki çekti.
- Su kaynaklarının korunması konusundaki endişeler dile getirildi.
Çanakkale'deki Su Zirvesi, suyun korunması amacını taşırken, maden şirketlerinin sponsorluğu ve doğa savunucusuna yapılan müdahale ile farklı bir boyut kazandı. Bu durum, çevre aktivistleri ve kamuoyunda büyük bir hayal kırıklığı yarattı ve su kaynaklarının korunması konusundaki hassasiyeti bir kez daha gözler önüne serdi. Zirvenin sonuçları ve maden şirketlerinin etkisi önümüzdeki günlerde daha da netleşecek gibi görünüyor.
