Türkiye'nin Denge Politikası: Savaşta Tarafsızlık Başarı mı?
Gündem

Türkiye'nin Denge Politikası: Savaşta Tarafsızlık Başarı mı?


22 May 20255 dk okuma13 görüntülenmeSon güncelleme: 04 June 2025

Uluslararası ilişkilerde denge politikası, bir devletin küresel krizlerde ve çekişmelerde tarafsız kalarak, tüm taraflarla iyi ilişkiler geliştirmesi ve kendi çıkarlarını maksimize etmeyi hedeflemesidir. Soğuk Savaş döneminde Bağlantısızlar Hareketi bu yaklaşımı benimsemeye çalışsa da, uluslararası sorunları çözme konusunda sınırlı başarı elde etmiştir. Ancak Osmanlı İmparatorluğu, özellikle Sultan Abdülhamit Han döneminde, bu politikayı ustalıkla uygulayarak devletin çöküşünü geciktirmiştir.

Türkiye'nin Denge Politikası ve Rusya-Ukrayna Savaşı

Rusya-Ukrayna savaşı, yaklaşık üç yıldır devam ederken, Batı'nın Ukrayna'ya verdiği yoğun destek ve Rusya'ya uyguladığı yaptırımlar, beklenen sonuçları vermedi. Rusya da başlangıçtaki hedeflerine ulaşamadı. Bu süreçte Türkiye, Kırım'ın ilhakını tanımamakla birlikte, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü savunarak tarafsız bir politika izledi. Bu yaklaşım, Türkiye'nin her iki tarafla da diplomatik ilişkilerini sürdürmesini sağladı.

Türkiye'nin arabuluculuğu ile 2022'de İstanbul'da başlayan ateşkes görüşmeleri, ne yazık ki Batı'nın Ukrayna'yı kışkırtması sonucu durdu. Ancak Türkiye'nin inisiyatifiyle Tahıl Koridoru Anlaşması imzalandı, bu da ülkenin tarafsızlık politikasının ve diplomatik etkinliğinin bir göstergesi oldu. Türkiye'nin son yıllarda iç sorunlarını çözmesi, savunma sanayinde ve altyapıda kaydettiği ilerlemeler, bu denge politikasını daha da güçlendirdi.

Denge Politikasının Küresel Etkileri

Soğuk Savaş döneminde Batı bloğunda yer alan Türkiye, son yıllarda çok kutuplu bir dünya düzeninde denge politikası izleyerek, hem Batı hem de Doğu ile ilişkilerini sürdürmektedir. Bu yaklaşım, Türkiye'nin bölgesel ve küresel krizlerin çözümünde önemli bir rol oynamasını sağlamaktadır. Türkistan, Kafkasya, Ortadoğu, Balkanlar ve Afrika gibi çeşitli bölgelerde Türkiye'nin denge politikasının başarılı sonuçlar verdiği görülmektedir.

Türkiye, NATO üyesi olmasına rağmen, herhangi bir bloğa kesin olarak bağlanmamakta, devletin ve milletin menfaatlerini ön planda tutarak uluslararası ilişkilerde üçüncü bir yol sunmaktadır. Bu yaklaşım, Türkiye'yi İslam dünyasının önemli bir aktörü haline getirmiştir. Rusya lideri Putin'in savaşın sona erdirilmesi için Türkiye'de müzakerelerin başlatılması gerektiğini belirtmesi, Türkiye'ye duyulan güvenin ve denge politikasının başarısının bir kanıtıdır.

Türkiye'nin dış politikasında denge siyaseti izlemesi, dünyada üçüncü bir kutup merkezi olmasını destekleyecektir. Bu durum, bölgesel ve küresel barışın, demokrasinin ve adaletin tesis edilmesine katkı sağlayacak, İslam coğrafyasında ve Türkistan coğrafyasında zulmün, kanın, gözyaşının ve savaşların ortaya çıkmasını önleyecektir.

Türkiye'nin denge politikası, ülkenin uluslararası arenadaki rolünü güçlendirmiş ve küresel krizlerin çözümünde etkin bir aktör olmasını sağlamıştır. Bu politika, Türkiye'nin hem bölgesel hem de küresel barış ve istikrara katkıda bulunmasına olanak tanımaktadır.