Yerli Kalp-Akciğer Makinesi! Sağlıkta Devrim mi?
Gündem

Yerli Kalp-Akciğer Makinesi! Sağlıkta Devrim mi?


06 May 20255 dk okuma8 görüntülenmeSon güncelleme: 22 May 2025

Türkiye, sağlık teknolojilerinde önemli bir adım attı. TÜSEB ve ASELSAN iş birliğiyle geliştirilen yerli kalp-akciğer makinesi tanıtıldı. Bu gelişme, Türkiye'nin sağlık alanındaki dışa bağımlılığını azaltma potansiyeli taşıyor ve büyük bir heyecan yaratmış durumda. Peki, bu yerli üretim hamlesi sağlık sektöründe ne gibi değişikliklere yol açacak?

Yerli Üretimle Gelen Bağımsızlık

Yerli kalp-akciğer makinesi, açık kalp ameliyatları sırasında hayati bir rol üstlenecek. Şu anda yurt dışından yaklaşık 350 bin dolara ithal edilen bu cihazların yerli üretimi, önemli bir maliyet avantajı sağlayacak. İlk testleri başarıyla tamamlanan cihaz, Türkiye'nin bu alandaki dışa bağımlılığını sona erdirmeyi amaçlıyor. Bu durum, sağlık hizmetlerinin daha erişilebilir ve sürdürülebilir olmasına katkıda bulunabilir.

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu konuyla ilgili şunları söyledi: "Sadece bu cihazla sınırlı değiliz. Yakında oksijenatör sistemini ve yenidoğan ventilatörünü de ülkemizde üreteceğiz." Bu açıklama, yerli üretim hamlesinin sadece bir başlangıç olduğunu ve daha pek çok alanda benzer gelişmelerin yaşanabileceğini gösteriyor.

ASELSAN ve TÜBİTAK İş Birliği

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın da katıldığı tanıtım toplantısında ASELSAN ve TÜBİTAK ile yeni iş birliklerine imza atıldı. Bu iş birlikleri, sağlıkta yerlileşmenin önündeki engelleri kaldırmayı hedefliyor. ASELSAN'ın savunma sanayindeki tecrübesi ve TÜBİTAK'ın bilimsel altyapısı, sağlık teknolojilerindeki yerli üretimin güçlenmesine önemli katkılar sağlayabilir.

  • Ar-Ge çalışmalarına hız verilecek
  • Yerli üretimin teşvik edilmesi için yeni politikalar geliştirilecek
  • Üniversiteler ve özel sektör arasındaki iş birliği artırılacak

Bu adımlar, Türkiye'nin sağlık teknolojileri alanında küresel bir oyuncu olma potansiyelini artırabilir.

Sağlıkta Milli Atılımın Geleceği

Yerli kalp-akciğer makinesi, Türkiye'nin sağlık alanındaki milli atılımının önemli bir simgesi. Bu proje, sadece bir cihazın üretimiyle sınırlı kalmayıp, sağlık sisteminin genelinde bir dönüşümün başlangıcı olabilir. Yerli üretim, maliyetleri düşürmenin yanı sıra, teknolojik bağımsızlığı da beraberinde getirecek. Bu durum, Türkiye'nin sağlık alanındaki rekabet gücünü artırabilir ve bölgedeki lider konumunu pekiştirebilir.

Bu gelişmeler, Türkiye'nin sağlık alanında daha bağımsız ve güçlü bir konuma gelmesine yardımcı olabilir. Yerli üretim hamlesi, uzun vadede sağlık hizmetlerinin kalitesini artırabilir ve daha fazla insanın erişimine olanak sağlayabilir.