Alaska Zirvesi: ABD ve Rusya'dan Barış Hamlesi! Yeni Yalta mı?
Dünya

Alaska Zirvesi: ABD ve Rusya'dan Barış Hamlesi! Yeni Yalta mı?


17 August 20255 dk okuma27 görüntülenmeSon güncelleme: 18 August 2025

ABD ve Rusya'nın Ukrayna krizini de aşan yeni küresel işbirliğini sembolize eden Alaska'daki zirveden ateşkes çıkmaması sürpriz olmadı. Zira hedef ateşkes değil, kalıcı bir barıştı. Savaş yanlısı Avrupa ve Amerikan kartel medyası zirveyi 'amatör diplomasi' diye aşağılamaya kalksa da ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ile ilişkilerini derinleştirmekte kararlı.

Trump'tan Barış Vurgusu

Trump, zirveden sonra yaptığı açıklamada önceliğin artık Avrupalı liderlerin ısrar ettiği 'geçici bir ateşkes' değil, savaşı kalıcı bir anlaşmayla tamamen çözecek hamleler olacağını vurguladı. Truth Social'daki paylaşımında Trump, Putin ile Anchorage'da yaptığı yaklaşık üç saatlik görüşmenin 'çok iyi geçtiğinin' altını çizdi.

Trump'ın açıklamaları şu şekildeydi:

"Zirveyi Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, birkaç AB lideri ve NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile görüştüm. Rusya ile Ukrayna arasındaki korkunç savaşı sona erdirmenin en iyi yolunun, savaşı sona erdirecek bir barış anlaşması'na doğrudan gitmek olduğuna ve çoğu zaman işe yaramayan sıradan bir ateşkes anlaşmasına varmak olmadığına herkes karar verdi."

Avrupa'nın Tepkisi ve Zirvenin Önemi

Zirve, özellikle Avrupa'da büyük yankı uyandırdı. Bazı çevreler, Trump'ın bu hamlesini 'tek taraflı' ve 'Avrupa'yı dışlayan' bir yaklaşım olarak eleştiriyor. Ancak Trump yönetimi, kalıcı bir çözüm için doğrudan Rusya ile masaya oturmanın gerekliliğine inanıyor.

Bu zirve, Soğuk Savaş dönemindeki Yalta Konferansı'na benzetiliyor. O dönemde de dünya güçleri bir araya gelerek yeni bir düzen kurmuşlardı. Alaska zirvesi de benzer bir potansiyele sahip olabilir. Zira, ABD ve Rusya arasındaki bu yakınlaşma, küresel politik dengeleri derinden etkileyebilir.

Olası Sonuçlar ve Beklentiler

Alaska zirvesi, Ukrayna'daki savaşın sona ermesi için umut ışığı olabilir. Ancak, sürecin karmaşıklığı ve farklı aktörlerin çıkarları göz önüne alındığında, kolay bir çözüm beklenmemeli. Kalıcı bir barış anlaşması için tarafların esnek olması ve tavizler vermesi gerekiyor. Zirvenin sonuçları, önümüzdeki aylarda daha net bir şekilde görülecek ve dünya politikası üzerindeki etkileri yakından takip edilecek.