Ahmet Hakan'dan Bomba: İsrail'in Tek Hedefi Erdoğan mı?
Gündem

Ahmet Hakan'dan Bomba: İsrail'in Tek Hedefi Erdoğan mı?


01 September 20255 dk okuma6 görüntülenmeSon güncelleme: 01 September 2025

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, son köşe yazısıyla gündeme bomba gibi düştü. Hakan, muhalefetin hükümeti eleştirebileceği pek çok alan olmasına rağmen, Gazze üzerinden yapılan eleştirilerin neden sonuçsuz kalacağını çarpıcı ifadelerle açıkladı. Yazısında, İsrail'in en çok çekindiği ülkenin Türkiye olduğunu ve Başbakan Netanyahu'nun en çok nefret ettiği liderin Erdoğan olduğunu vurgulayan Hakan, dikkatleri üzerine çekti.

Gazze Eleştirileri Neden İşe Yaramıyor?

Ahmet Hakan, muhalefetin hükümeti eleştirebileceği birçok başlık olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Ekonomiden vurabilirsin, pahalılıktan vurabilirsin, liyakat üzerinden vurabilirsin. Hatta savunma sanayisi üzerinden bile eleştirebilirsin.” Ancak Hakan, Gazze konusunun bu eleştirilerin dışında tutulması gerektiğini savunarak, “Hükümeti Gazze üzerinden yıpratma çabası çok boş beleş, nafile ve başarısızlığa mahkûm bir girişimdir” ifadelerini kullandı.

Netanyahu ve Erdoğan Gerginliği

Hakan yazısında, dünya kamuoyunun bildiği bazı gerçekleri de sıraladı:

  • Netanyahu’nun en çok nefret ettiği ve çekindiği ülke Türkiye’dir.
  • İsrail’in en gerici bakanlarının hedef aldığı tek lider Erdoğan’dır.
  • HAMAS’ın sürekli razı olduğunu açıkladığı ülke Türkiye’dir.

Bu ifadeler, Türkiye'nin Filistin davasındaki rolünü ve Erdoğan'ın bu konudaki duruşunu net bir şekilde ortaya koyuyor. İsrail-Filistin arasındaki gerginlikte Türkiye'nin arabulucu rolü üstlenmesi ve Erdoğan'ın Filistin halkının haklarını savunması, İsrail'in tepkisini çekiyor olabilir.

Savunma Sanayisi Bile Eleştirilebilir Ama...

Ahmet Hakan, iktidarın en güçlü olduğu alanlardan biri olarak gösterilen savunma sanayisinde bile eleştirilerin karşılık bulabileceğini ifade etti. Ancak Gazze konusunda muhalefetin başarılı olma ihtimalinin olmadığını vurguladı. Türkiye'nin son yıllarda savunma sanayisinde kaydettiği ilerlemeler, ülkenin dış politikadaki etkinliğini artırmış ve bağımsız hareket etme kabiliyetini güçlendirmiştir. Bu durum, bazı çevrelerde rahatsızlık yaratmış olabilir.

Ahmet Hakan'ın bu çarpıcı analizi, Türkiye'nin dış politikadaki konumunu ve Erdoğan'ın liderlik vasıflarını farklı bir perspektiften değerlendirmemizi sağlıyor. Gazze konusundaki hassasiyetin Türk halkı nezdindeki karşılığı ve hükümetin bu konudaki tutumu, muhalefetin eleştirilerini etkisiz kılıyor. Sonuç olarak, Hakan'ın yazısı, Türkiye'nin bölgesel ve küresel siyasetteki rolünü anlamak için önemli bir bakış açısı sunuyor.