Engelli Çocuklara İşkence Mi? İsmail Saymaz'dan Şok İddialar!
Gündem

Engelli Çocuklara İşkence Mi? İsmail Saymaz'dan Şok İddialar!


06 November 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 06 November 2025

Gazeteci İsmail Saymaz, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi'nin Niğde Engelsiz Yaşam ve Bakım Rehabilitasyon Merkezi'nde yaşanan ve 17 engelli çocuğa yönelik şiddet içeren olaylarla ilgili verdiği kararı köşesine taşıdı. Mahkeme, şiddet görüntülerine rağmen "işkence suçu oluşmadığı" gerekçesiyle daha önce verilen mahkumiyet kararını bozdu. Bu karar, kamuoyunda ve ailelerde büyük bir infiale yol açtı. Saymaz, bu skandal kararı "adalet terazisi kimi zaman güçlünün lehine eğiliyor" sözleriyle eleştirdi.

Kamera Kayıtları Gerçeği Gözler Önüne Seriyor

İsmail Saymaz'ın aktardığı bilgilere göre, söz konusu merkezde yaşananlar kamera kayıtlarına yansıdı. Kayıtlarda çocukların yerlerde sürüklendiği, çıplak halde toplu banyo yaptırıldığı, tokatlandığı, itilip kakıldığı, aç bırakıldığı ve hatta merdiven altına kilitlendiği dehşet verici görüntüler yer alıyor. Ancak mahkeme, bu açık şiddet eylemlerini "sistematik değil, ani tepkiler" olarak değerlendirerek işkence suçunun oluşmadığına hükmetti. Bu karar, hem hukuki hem de vicdani açıdan büyük bir tartışma yarattı.

Mahkemenin bu yaklaşımı, şiddetin boyutunu küçümsemek ve mağdur çocukların haklarını görmezden gelmek olarak yorumlanıyor. Bu durum, engelli bireylerin korunması ve onlara yönelik her türlü şiddetin cezalandırılması konusundaki hassasiyeti bir kez daha gündeme getirdi.

Skandal Nasıl Ortaya Çıktı?

Bu üzücü olaylar zinciri, 9 yaşındaki Mustafa Çelik'in 2024 yılının Temmuz ayında şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmesiyle başladı. Mustafa'nın ölümü üzerine başlatılan soruşturma kapsamında incelenen kamera kayıtları, 7 ila 13 yaşları arasındaki 16 çocuğun sistematik olarak fiziki şiddete maruz kaldığını ortaya çıkardı. Bu gelişmeler üzerine 14 bakıcı tutuklandı ve Niğde 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Nisan ayında 25 sanık hakkında çeşitli suçlardan mahkumiyet kararları verdi. Ancak, istinaf mahkemesi bu kararları bozarak tartışmalı bir sürece imza attı.

Olayın ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı soruşturma başlatmış ve konuyla ilgili idari inceleme yapılmıştır. Ancak, mahkemenin kararı, bakanlığın çabalarını gölgede bırakmış ve kamuoyunda hayal kırıklığı yaratmıştır.

Engelli bireylerin korunması, toplumun en önemli sorumluluklarından biridir. Onlara yönelik her türlü şiddet ve istismar, insanlık onuruna aykırı bir suçtur. Bu tür olayların üzerine titizlikle gidilmesi ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması gerekmektedir.

  • Engelli bireylerin hakları korunmalı
  • Şiddet olaylarının üzeri örtülmemeli
  • Sorumlular adalet önüne çıkarılmalı
  • Toplumsal farkındalık artırılmalı

Bu olay, Türkiye'deki engelli hakları ve adalet sistemi üzerine ciddi soruları gündeme getiriyor. Yetkililerin bu kararı yeniden gözden geçirmesi ve engelli çocukların korunması için gerekli tüm adımları atması bekleniyor.

Toplumsal Vicdan Yaralandı

İsmail Saymaz, yazısında bu kararın adalet duygusunu derinden zedelediğini vurguluyor. Engelli ve bakıma muhtaç çocukların korunması gerekirken, yaşananların "ani tepki" olarak hafifletilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtiyor. Bu karar, sadece mağdur çocukları değil, tüm toplumu derinden etkilemiştir.

Bu tür olaylar, toplumun en savunmasız kesimlerine karşı duyarlılığın artırılması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Engelli bireylerin haklarının korunması ve onlara yönelik şiddetin önlenmesi için hep birlikte mücadele etmeliyiz.

Bu skandal kararın ardından, kamuoyunun tepkisi ve İsmail Saymaz'ın dikkat çekmesiyle birlikte, yargı sürecinin nasıl ilerleyeceği ve adaletin yerini bulup bulmayacağı merakla bekleniyor. Unutulmamalıdır ki, engelli bireylerin hakları, insan haklarının ayrılmaz bir parçasıdır ve korunması hepimizin sorumluluğundadır.