Katliam Yasası mı? Sokak Hayvanları İçin Araştırma Önergesi!
Gündem

Katliam Yasası mı? Sokak Hayvanları İçin Araştırma Önergesi!


03 June 20255 dk okuma21 görüntülenmeSon güncelleme: 06 June 2025

DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, kamuoyunda "Katliam Yasası" olarak bilinen 7527 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun sokak hayvanlarının yaşam hakkını ihlal ettiğini belirterek TBMM Başkanlığı'na araştırma önergesi sundu. Önergede, yasa sonrası sokak hayvanlarına yönelik şiddetin, usulsüz toplama işlemlerinin, kitlesel öldürmelerin ve cezasızlık uygulamalarının arttığı vurgulandı. Bu gelişme, hayvan hakları savunucuları ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

"Katliam Yasası"na Tepkiler Büyüyor

Cengiz Çiçek, Anayasa'nın 98. ve TBMM İçtüzüğü'nün 104 ve 105. maddelerine dayanarak yaptığı başvuruda, yasanın hayvanların yaşam hakkını hedef aldığını savundu. Çiçek, araştırma önergesinin gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:

"İnsan ile doğa ve diğer canlılar arasındaki ilişki yalnızca etik değil; aynı zamanda politik bir meseledir. Kapitalist sistemin insan merkezli anlayışı, doğayı ve hayvanları yalnızca insan ihtiyaç ve çıkarlarına hizmet eden araçlar olarak konumlandırmış; bu anlayış zamanla ekolojik yıkımı, türcülüğü ve canlı yaşamına yönelik sistematik şiddeti meşrulaştıran bir zemine dönüşmüştür."

Çiçek, mevcut yasanın "uyutma" adı altında kitlesel öldürme uygulamalarına yasal dayanak oluşturduğunu ve bunun sadece hayvan haklarına değil, hukuk devleti ilkesine ve toplumsal vicdana da darbe vurduğunu ifade etti. Bu durum, hayvanseverler ve hukukçular arasında geniş bir tartışma başlattı.

Barınaklardaki İhlaller Araştırılacak mı?

Önergede, Türkiye'deki barınakların büyük çoğunluğunun hayvanların sistematik biçimde ihmal edildiği ve yaşam haklarının açıkça çiğnendiği alanlara dönüştüğü belirtildi. Aç bırakma, bozuk gıda, ihmalkârlık, fiziksel şiddet, zehirleme ve hatta taciz gibi ağır ihlallerin sıklıkla gündeme geldiği vurgulandı. Bu barınakların, hayvanları kontrol altına alma, görünmez kılma ve sistematik biçimde yok etme politikasının bir uzantısı olarak işlediği iddia edildi. Araştırma önergesi ile bu iddiaların incelenmesi ve sorumluların tespit edilmesi amaçlanıyor.

  • Aç bırakma
  • Bozuk gıda
  • Fiziksel şiddet
  • Zehirleme
  • Taciz

Nefret Söylemi ve Şiddetin Artması

Çiçek, yasanın yürürlüğe girmesinden bu yana sokak hayvanlarına karşı nefret söyleminin arttığını, medya ve sosyal medya üzerinden yapılan manipülatif yayınlarla toplumun hayvanlara karşı düşmanlaştırıldığını belirtti. Yaşanan saldırıların arttığı, hayvanlara ve onları korumaya çalışanlara yönelik fiziksel ve psikolojik şiddetin meşrulaştırıldığı ifade edildi. Bu durumun önüne geçilmesi için acil önlemler alınması gerektiği vurgulandı.

Kanunun yürürlüğe girmesinden bu yana, sokak hayvanlarına yönelik hak ihlalleri ciddi biçimde artmış; barınaklardaki ölümler, toplu katliam haberleri ve kamu eliyle sürdürülen sistematik şiddet kamuoyuna sıkça yansımıştır. Denetim mekanizmalarının işletilmediği bu süreçte yasa ve uygulama biçimi, ihlallerin yaygınlaşmasına doğrudan zemin oluşturmuştur. Tüm bu gelişmelerin Meclis tarafından denetlenmesi; barınak koşullarının, yerel yönetim uygulamalarının ve yasa sonrası ortaya çıkan hak ihlallerinin araştırılması ve yaşam hakkını esas alan, denetlenebilir ve kalıcı politikaların oluşturulması açısından zorunludur.

DEM Parti'nin verdiği bu araştırma önergesi, sokak hayvanlarının yaşadığı sorunlara dikkat çekmek ve çözüm önerileri geliştirmek adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. TBMM'nin bu önergeyi dikkate alarak kapsamlı bir araştırma yapması ve kalıcı çözümler üretmesi bekleniyor. Aksi takdirde, hayvan hakları ihlallerinin artarak devam edeceği ve toplumsal vicdanın daha da yaralanacağı öngörülüyor.