Türkiye Terörsüzleşiyor Mu? Kritik Süreçte Yeni Gelişmeler!
Türkiye'de terörsüz bir gelecek umudu yeniden yeşeriyor mu? MHP lideri Devlet Bahçeli'nin çağrısı ve PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın hamleleri ile başlayan süreç, Türkiye'nin terörle mücadelesinde yeni bir sayfa açabilir. Ancak süreç, beraberinde birçok soru işaretini de getiriyor. DEM Parti'nin rolü, toplumsal hassasiyetler ve geçmiş tecrübeler, sürecin başarısı için kritik öneme sahip.
Sürecin Kilometre Taşları
Terörsüz Türkiye süreci, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin geçtiğimiz Ekim ayında TBMM'de DEM vekilleri ile tokalaşması ve ardından PKK elebaşına yaptığı çağrı ile yeniden gündeme geldi. İşte sürecin önemli kilometre taşları:
- Aralık Ayı: Örgüt elebaşı, çağrı yapmaya hazır olduğunu duyurdu.
- Mayıs Ayı: PKK'ya "fesih ve silah bırakma toplantısı" çağrısı yaptı.
- Temmuz Ayı: PKK'nın bir seremoni ile silahları yakmaya başlaması ve silah bırakmanın devam edeceğini belirtmesi.
- TBMM'de Süreç Komisyonu: Devlet yetkilileri, siyasi parti temsilcileri ve toplumun tüm kesimlerini dinlemeye başladı.
Bu gelişmeler, sürecin yeniden başlatılma hazırlığı olarak okunabilir. Ancak sürecin başarısı için dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar bulunuyor.
Sürecin Önündeki Engeller ve Fırsatlar
Sürecin önündeki en büyük engellerden biri, PKK ve DEM Parti'nin bazı aktörlerinin süreci komisyonun çıktılarına bağlaması. Ayrıca, sürecin YPG sorununa endekslenmesi de bir diğer önemli sorun. Türkiye'nin, eşitlik ve kapsayıcılık temelinde SDG'nin yeni yönetime katılması ve Suriye'nin birlik ve bütünlüğünün sağlanması konusundaki çabalarını eleştirenler, süreci sabote etme potansiyeli taşıyor.
Bununla birlikte, sürecin başarıya ulaşması için önemli fırsatlar da bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın DEM Parti İmralı heyeti ile görüşecek olması, sürecin devam ettiğine dair önemli bir işaret. Ayrıca, terör sorunu ile Kürt meselesinin ayrıştırılması, sürecin daha sağlıklı bir zeminde ilerlemesini sağlayabilir.
Toplumsal Hassasiyet ve Sorumluluk
Sürecin başarıya ulaşması için tüm kesimlerin kullanılacak dile dikkat etmesi gerekiyor. Toplumu rahatsız edecek açıklamalardan kaçınılmalı, provokatif söylem ve eylemlerden uzak durulmalı. Ayrıca, DEM Parti'nin tüm süreci Öcalan'la ilgili düzenleme talebine rehin etmemesi, sorumlulukla süreci kolaylaştıran bir siyaset izlemesi gerekiyor.
Sürecin manipülasyona ve sabotaja uğramaması için başlangıç iklimini ve geçmiş tecrübeleri unutmamak gerekiyor. Aceleci olmakla, zamana yaymak arasındaki denge iyi kurulmalı. En önemlisi, sahada silah bırakmanın devam ettiğini kamuoyunun bilmesi gerekiyor.
Türkiye'nin terörsüz bir geleceğe ulaşması için bu süreç büyük bir fırsat sunuyor. Ancak bu fırsatın değerlendirilebilmesi için tüm kesimlerin sorumluluk alması, toplumsal hassasiyetlere saygı duyması ve geçmişten ders çıkarması gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, terörle mücadele sadece güvenlik güçlerinin değil, tüm toplumun ortak sorumluluğudur.
