
Tacizci Katili Lise Öğrencisi: Yargıtay'dan Şok Karar!
Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, Türkiye'yi sarsan bir karara imza attı. Kendisini taciz eden Birdal Doğan'ı tabancayla vurarak öldüren lise öğrencisi Azra E.'ye verilen 8 yıl 4 ay hapis cezası, Yargıtay tarafından fazla bulunarak bozuldu. Bu karar, kamuoyunda büyük tartışmalara yol açtı.
Olayın Arka Planı
Olay, geçtiğimiz yıllarda yaşanmış ve büyük yankı uyandırmıştı. Lise öğrencisi Azra E., sürekli olarak Birdal Doğan tarafından taciz edildiğini iddia etmişti. Yaşanan bir tartışma sırasında Azra E., Birdal Doğan'ı tabancayla vurarak öldürmüştü. Yerel mahkeme, Azra E.'yi kasten adam öldürme suçundan 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırmıştı.
Ancak Yargıtay, bu kararı bozarak, olayın meşru müdafaa kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti. Kararda, Azra E.'nin uzun süredir tacize maruz kaldığı ve olay anında kendisini korumak amacıyla hareket ettiği belirtildi.
Yargıtay'ın Gerekçeli Kararı
Yargıtay'ın gerekçeli kararında şu ifadelere yer verildi:
- "Sanığın uzun süredir tacize maruz kaldığı sabittir."
- "Olay anında sanığın kendisini koruma refleksiyle hareket ettiği anlaşılmıştır."
- "Yerel mahkemenin cezası, olayın şartları dikkate alınarak yeniden değerlendirilmelidir."
Bu karar, hukuk çevrelerinde farklı yorumlara neden oldu. Bazı hukukçular, Yargıtay'ın kararının yerinde olduğunu ve meşru müdafaa hakkının korunması gerektiğini savunurken, bazıları ise cezasızlığın teşvik edici olabileceği endişesini dile getirdi.
Türkiye'de Meşru Müdafaa Hukuku
Türkiye'de meşru müdafaa, Türk Ceza Kanunu'nun 25. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, "Gerek kendisinin gerek başkasının hakkına yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve şartlara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu" halinde işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.
Meşru müdafaa hükümlerinin uygulanabilmesi için, saldırının haksız olması, saldırının devam ediyor olması veya tekrarının muhakkak olması ve savunmanın saldırı ile orantılı olması gerekmektedir.
Yargıtay'ın bu kararı, Türkiye'de meşru müdafaa hukukunun sınırları ve uygulanması konusunda yeni bir tartışma başlatmış durumda. Kararın, benzer davalarda emsal teşkil edip etmeyeceği ise merak konusu.
Yargıtay'ın bu kararı, Türkiye'de kadına yönelik şiddet ve taciz olaylarına karşı verilen mücadelede önemli bir dönüm noktası olabilir. Karar, tacize uğrayan kadınların kendilerini savunma haklarının daha geniş bir şekilde değerlendirilmesine olanak sağlayabilir. Ancak, bu durumun kötüye kullanılmasının önüne geçilmesi için de gerekli yasal düzenlemelerin yapılması büyük önem taşıyor.