Mahallede Sporun Kalbi Atar! Yerel Yönetimler Neler Yapmalı?
Eski Üst Klasman Yardımcı Hakemi Ercan Durna ile yerel yönetimler ve sporun kesişim noktalarını ele aldığımız bir röportaj gerçekleştirdik. Durna, sporun sadece stadyumlarda değil, mahallelerde de yaşandığını vurgulayarak, yerel yönetimlerin spor politikalarının önemine dikkat çekti. İşte Ercan Durna'nın çarpıcı açıklamaları:
Sporun Nabzı Mahallede Atıyor
Ercan Durna, sporun sadece büyük organizasyonlardan ibaret olmadığını, asıl sporun mahallelerdeki çocukların heyecanında yaşandığını belirtti. Yerel yönetimlerin spor politikalarının, bir şehrin geleceği için büyük önem taşıdığını vurguladı. Durna, Türkiye'nin birçok yerinde çocukların yeterli imkanlardan yoksun olduğunu veya yönlendirme eksikliği nedeniyle yetenekli gençlerin sporla tanışamadan kaybolup gittiğini söyledi. Bir çocuğun sokaktan spor salonuna adım atmasının, sadece sağlık açısından değil, karakter gelişimi, özgüven ve topluma aidiyet açısından da yeni bir sayfa açtığını ifade etti. Yerel yönetimlerin bu sayfayı açabilecek en güçlü kalemlerden biri olduğunu belirtti.
Belediyelerin halkın günlük yaşamına en yakın kamu kurumları olduğunu hatırlatan Durna, sporun yaygınlaştırılmasında ilk görevin belediyelere düştüğünü söyledi. Spor salonları, yürüyüş yolları, amatör spor kulüplerine yapılan destekler ve mahalle liglerinin sadece spor faaliyeti değil, aynı zamanda bir sosyal hizmet olduğunu vurguladı. İlçelerdeki tesislerin azlığının, belediyelerin spora bakış açılarını değiştirmemesi gerektiğini belirten Durna, sporun ruhunun, o tesislerin içine ne kadar heyecan, ne kadar sistem, ne kadar vizyon konduğu ile ilgili olduğunu ifade etti. Bir belediyenin gençlere ücretsiz sunduğu bir masa tenisi, bir futbol, bir basketbol kursunun, belki de bir çocuğun hayatına yön verecek ilk adım olabileceğini söyledi. Mahalleler arası düzenlenen bir futbol turnuvasının, gençleri ekran bağımlılığından kurtaran sosyal bir panzehire dönüşebileceğini belirtti.
Yerel Yönetimlerin Stratejik Rolü
Ercan Durna, yerel yönetimlerin spor alanındaki rolünü ve stratejik katkılarını değerlendirirken, spor, sağlık ve toplum arasındaki ilişkiye dikkat çekti. Belediyelerin spor politikalarıyla toplum sağlığını, gençlerin gelişimini ve sosyal dayanışmayı güçlendirme hedefi olması gerektiğini vurguladı. Yerel yönetimlerin vizyonunun, sporun herkes için ulaşılabilir olduğu bir şehir modeli haline getirilmesi gerektiğini ifade etti. Mevcut durumda yetersiz spor altyapısı, gençlerde hareketsiz yaşam ve dijital bağımlılık, kadınların ve engellilerin spora erişimindeki kısıtlar ve amatör spor kulüplerinin destek ihtiyacının yeteri kadar sağlanamaması gibi sorunların bulunduğunu belirtti.
Yerel yönetimlerin spor konusundaki hedeflerinin, her mahallede spor yapılabilecek alanların oluşturulması, 7'den 70'e her yaştan vatandaşın spora katılımının teşvik edilmesi, kadınlara, çocuklara ve engelli bireylere özel projeler geliştirilmesi, altyapının geliştirilmesi ve amatör kulüplerinin ve yerel sporcuların desteklenmesi olması gerektiğini söyledi. Belediyelerin çok amaçlı spor sahaları, açık hava fitness parkları, engelsiz spor tesisleri yapması gerektiğini vurguladı. Ercan Durna, yerel yönetimlerin spor eğitim programlarının tam ortasında olması gerektiğini belirtti. Belediyeye bağlı ücretsiz spor kursları açılması, yaz ve kış dönemlerinde çocuklara yönelik spor okulları açılması, toplumsal katılım ve etkinlikler düzenlenmesi, amatör kulüplere ekipman, saha ve ulaşım desteği sağlanması, başarılı sporculara burs ve eğitim desteği verilmesi, "Kadınlar için Sporla Hayat" projesi hayata geçirilmesi ve "Engelsiz Spor Saati" ile özel bireylerin haftalık spora katılımının sağlanması gerektiğini ifade etti.
Beklenen Sonuçlar ve Mesajlar
Ercan Durna, bu çalışmaların hayata geçirilmesi halinde sağlıklı ve aktif bireylerin oluşacağını, gençlerde disiplin, özgüven ve sosyal beceri artışı olacağını, suç oranlarında düşüş, sosyal bütünleşmede artış ve şehir markasının yükseleceğini söyledi. Yerel yönetimlere vermek istediği mesajın, sporun sadece bir etkinlik değil, bir kalkınma aracı olduğu olduğunu belirtti. Yerel yönetimlerin bu potansiyeli hayata geçirmek için planlı, kapsayıcı ve kararlı adımlar atması gerektiğini vurguladı. Spor hizmetlerinin belediyeler eliyle halka ulaşması halinde, coğrafi, kültürel ve sosyo-ekonomik farklılıklara ve halktan gelecek demokratik yansımaya göre, hizmetlerin çeşitlendirilerek sporun faydalarının çok daha belirgin yaşanmasına imkân sağlanacağını ifade etti.
