Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden alınan ve yerine kayyum atanan Ahmet Özer, tutukluluğunun altıncı ayında sosyal medya üzerinden bir mesaj yayınladı. 23 Mayıs'ta görülecek duruşma için destek çağrısında bulunan Özer, özgürlüğün önemine vurgu yaptı.
Özgürlüğe Duyulan Hasret
Özer, mesajında şu ifadelere yer verdi: "Oturmuş hücremde düşünüyordum. Duvarda asılı Diyanetin takvimine gözüm ilişti, 27 Nisan yazıyordu. Birden aklıma geldi, Silivri zindanında tutsak edilmemin üstünden tam 6 ay, yani 180 gün geçmiş. Dile kolay, özgürlükten yoksun 180 gün… Özgürlük hava gibidir, varken hiç farkında bile olmazsınız, ama 2 dakika havasız kalsanız nefesiniz kesilir, o zaman o hiç farkında olmadığınız, o hiç yaşarken önem vermediğiniz havanın ne kadar değerli olduğunu anlarsınız. Tıpkı bugün özgürlüğün ne kadar önemli olduğunun farkında olduğumuz gibi…"
Özer'in bu sözleri, özgürlüğün değerini ve yokluğunun insan üzerindeki etkisini çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Özgürlüğün, sağlık gibi vazgeçilmez bir unsur olduğunu belirten Özer, bu yoksunluğun esarete eşdeğer olduğunu vurguladı.
23 Mayıs Duruşması İçin Çağrı
Ahmet Özer, mesajının devamında 23 Mayıs'ta Silivri'de görülecek duruşmaya dikkat çekerek, "23 Mayıs 2025, Cuma günü saat 10:00’da Silivri’de ise bu sözde terör dosyası ile ilgili duruşmam var. Hak, hukuk ve demokrasiden yana bütün dostlarımı bekliyorum." ifadelerini kullandı. Özer, hak, hukuk ve demokrasiye inanan herkesi duruşmaya davet etti.
Özer, ayrıca demokrasinin adaletle mümkün olduğunu ve hukukun zulme karşı bir araç olması gerektiğini belirtti. Demokrasi ve hukuk mücadelesinin önemine vurgu yapan Özer, bu uğurda bedel ödeyenlerin umutları diri tuttuğunu ifade etti.
Kayyum Atamasına Dava
Ahmet Özer'in 14 Mayıs'ta kayyum atamasına karşı açtığı davanın da takipçisi olduğunu belirtmek gerekiyor. Bu dava, kayyum uygulamasının hukuki dayanağına ilişkin önemli bir sınav niteliği taşıyor.
Sonuç
Ahmet Özer'in tutukluluğu ve yerine kayyum atanması, Türkiye'de yerel yönetimler ve demokrasi açısından tartışmalı bir süreç olarak değerlendiriliyor. Özer'in mesajı, hem kendi yaşadığı mağduriyeti dile getirirken hem de demokrasi, adalet ve özgürlük gibi temel değerlere vurgu yapıyor. 23 Mayıs'taki duruşma, bu sürecin seyrini belirleyecek önemli bir dönüm noktası olacak. Duruşmanın, adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi, hukukun üstünlüğü ilkesinin sağlanması açısından büyük önem taşıyor.