Anayasa Mahkemesi (AYM), Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) merakla beklenen başvurusunu karara bağladı. AYM, CHP'nin "İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un bazı maddelerinin iptali ve yürürlüklerinin durdurulması istemiyle yaptığı başvuruyu oy birliğiyle reddetti. Bu karar, siyasi arenada ve iş dünyasında yankı uyandırdı.
Başvurunun Detayları ve Gerekçesi
CHP'li vekiller Burcu Köksal, Gökhan Günaydın, Ali Mahir Başarır ve 128 milletvekili tarafından yapılan başvuruda, 25 Ocak 2024 tarihli ve 7495 sayılı kanunun bazı maddelerinin Anayasa'ya aykırı olduğu ileri sürülmüştü. Başvuruda özellikle işsizlik sigortası fonunun kullanımına ilişkin düzenlemeler ve iş sağlığı güvenliği kanununda yapılan değişiklikler eleştirilmişti. CHP, bu düzenlemelerin Anayasa'nın temel ilkelerine aykırı olduğunu savunmuştu.
Başvuruda iptali istenen maddeler şunlardı:
- 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'nun ek 2. maddesinin dördüncü fıkrasının değiştirilen yedinci cümlesi
- 4447 sayılı Kanun'un geçici 10. maddesinin değiştirilen on ikinci fıkrasının ikinci cümlesi
- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na eklenen geçici 101. maddenin belirli ibareleri
- 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 24. maddesinin (2) numaralı fıkrasının yürürlükten kaldırılması
- 6331 sayılı Kanun'a eklenen 24/a maddesinin (2) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinin belirli bölümü
AYM'nin Ret Kararı ve Gerekçesi
Yüksek Mahkeme, yaptığı değerlendirme sonucunda başvuru konusu maddelerin Anayasa'ya aykırı olmadığına karar verdi. Oy birliğiyle alınan bu kararla, CHP'nin iptal talepleri reddedilmiş oldu. AYM'nin gerekçeli kararının ilerleyen günlerde açıklanması bekleniyor. Gerekçeli kararda, AYM'nin hangi gerekçelerle bu sonuca ulaştığı detaylı bir şekilde açıklanacak.
AYM'nin bu kararı, özellikle işsizlik sigortası fonunun kullanımı ve iş sağlığı güvenliği konularında tartışmaları yeniden alevlendirebilir. Kararın ardından siyasi partilerden ve sivil toplum kuruluşlarından çeşitli açıklamalar gelmesi bekleniyor.
Bu karar, Türkiye'deki hukuk ve siyaset gündeminde önemli bir yer tutacak gibi görünüyor. Gerekçeli kararın açıklanmasıyla birlikte konuyla ilgili tartışmaların daha da derinleşmesi bekleniyor.
