Bakanın 'Terörist' Dediği Öğretmenin Dramı: Yürekleri Dağladı!

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in sözleriyle gündeme gelen felsefe öğretmeni Özkan Özdemir'in hayat hikayesi, Türkiye'nin eğitim sistemindeki adaletsizlikleri ve öğretmenlerin yaşadığı zorlukları bir kez daha gözler önüne serdi. Bakan Tekin'in sert eleştirileriyle hedef gösterdiği Özdemir'in, yoksullukla mücadele ederek okuma azmi ve atama bekleyişindeki çaresizliği yürekleri dağladı.

Yoksullukla Mücadele ve Okuma Azmi

Şanlıurfa Viranşehir'den mevsimlik işçi olarak fındık tarlalarına giden ve İstanbul'da inşaatlarda çalışarak okuduğunu anlatan Özdemir, devlet okullarında okuyup devlet yurtlarında kaldığını ve KPSS'den yüksek puan almasına rağmen mülakatta elendiğini belirtiyor. Özdemir'in sözleri, mülakat sisteminin yarattığı mağduriyetleri ve torpil iddialarını yeniden gündeme taşıdı:

"7 yaşında pamuk tarlalarında çalıştım. Rögar kapaklarını açıp, 3 kuruşa boyumuza kadar bata çıka, çamur boşalttık. Kartal Devlet Hastanesi yapılırken, tonlarca ağırlıkta kabloları taşıyarak kitaplarımı aldım. Kazlıçeşme-Sirkeci Tren hattında gece gündüz çalıştım."

Özdemir'in bu sözleri, yoksulluk içinde okumaya çalışan ve her türlü zorluğa göğüs geren bir öğretmenin azmini ve kararlılığını gösteriyor.

Mülakat Mağduriyeti ve Adalet Arayışı

KPSS'de yüksek puan almasına rağmen mülakatta elenen Özdemir, binlerce öğretmen gibi atama bekliyor. Mülakat sisteminin şeffaflığı ve adilliği konusundaki tartışmalar sürerken, Özdemir'in yaşadığı mağduriyet, bu konudaki endişeleri daha da artırıyor. Özdemir, yaşadığı haksızlığa karşı hukuk mücadelesi başlattığını ve hakkını sonuna kadar arayacağını vurguluyor:

"KPSS'de 84.6 puan alıp, mülakatta elendim. Benim gibi bin 611 öğretmen arkadaşım daha mülakat mağduru. Bakan da biliyor haksızlık yaptığını. Mahkemeden öğretmenler lehine emsal bir karar çıksa da atama hakkı verip, kurtulsak diye bekliyor."

Bakan Tekin'in Suçlamaları ve Özdemir'in Cevabı

Bakan Tekin'in Özdemir'i "megaloman, terbiyesiz, ahlaksız, sabotajcı, terörist" gibi ağır ifadelerle suçlaması ve hakkında suç duyurusunda bulunması, kamuoyunda büyük tepkilere neden oldu. Özdemir ise bu suçlamalara sert bir şekilde yanıt vererek, şeref ve haysiyetine saldırıldığı gerekçesiyle Bakan Tekin hakkında suç duyurusunda bulundu. Özdemir, terörle hiçbir ilgisi olmadığını ve bu türden suçlamaların kabul edilemez olduğunu vurguladı:

"Bakan Tekin’in memleketi Erzurum’da Felsefe Öğretmenliğini kazandım. Öğrenci yurtlarında kaldım. Yurdun berbat yemeklerini protesto için imza topladık. Yemek firması sahibi, adımı teröriste çıkardı. Şimdi de bakan, ‘Terör örgütleriyle ilişkisi, istihbarat raporları’ diyor. İstihbarat raporunu yemekhaneci mi yazdı? Şerefimle 15 ay askerlik yaptım. Eğer terörle en ufak bir bağım varsa beni hemen alsınlar."

Özdemir'in bu sözleri, kendisine yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu ve siyasi bir karalama kampanyasının hedefi olduğunu gösteriyor.

Özkan Özdemir'in yaşadığı bu olay, Türkiye'deki eğitim sisteminin ve öğretmenlerin karşılaştığı sorunların vahametini bir kez daha ortaya koyuyor. Yoksullukla mücadele ederek okuyan, KPSS'den yüksek puan almasına rağmen mülakatta elenen ve haksız yere suçlanan bir öğretmenin dramı, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması ve öğretmenlerin haklarının korunması gerektiğinin altını çiziyor. Bu olay, yetkililerin konuya hassasiyetle yaklaşması ve gerekli adımları atması için bir uyarı niteliği taşıyor.