Eski Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, siyasi partilerin üye profillerine dair yaptığı açıklamalarla gündeme geldi. Dilipak, özellikle AKP'nin üye profilinin "oldukça sorunlu" olduğunu belirterek dikkatleri üzerine çekti.
Dilipak'tan Kritik Üye Profili Değerlendirmesi
Haber Vakti'nde yayımlanan yazısında Dilipak, siyasi partilerdeki üye yapısının genel olarak sorunlu olduğunu ifade etti. "AK Parti üye profili oldukça sorunlu bir profil. Burada ciddi anlamda bir sorun var. Genel olarak bütün partilerde böyle bir sorun var" diyen Dilipak, bu durumun siyasetin finansmanı ve partilerin işleyişi üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.
Dilipak'ın yazısından öne çıkan bazı önemli noktalar şunlar:
- Üyelerin aidat ödeme konusundaki isteksizliği
- Üyeliklerin otomatik olarak silinmemesi
- Sermaye sahiplerinin karşılıklı çıkar ilişkileri
- Parti üyeliğinin "koruma zırhı" olarak görülmesi
FETÖ Operasyonları Sonrası AKP'den Kayıt Sildirenler Oldu mu?
Dilipak, yazısında 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşanan FETÖ operasyonlarına da değindi. FETÖ ile ilişkili kişilerin, dokunulmazlık zırhı olarak gördükleri parti rozetinin tehlikeye girmesiyle partilerden uzaklaştığını iddia etti. Dilipak, "Sahi, aceba FETÖ olayından sonra AK Partiden kaç kişinin kaydı silindi aceba. Çünkü en fazla oradaydılar" sorusunu yönelterek, bu konunun araştırılması gerektiğini vurguladı.
Siyasetin Finansmanı ve Rüşvet İlişkisi
Dilipak, siyasetin finansmanı sorunu çözülmeden rüşvet ve torpilin önlenemeyeceğini savundu. Partilerin "obez" yapılar olduğunu ve bu durumun hantallığa yol açtığını belirten Dilipak, günümüz parti üyelerinin ideolojik bir kimliğe sahip olmadıkları için liderperest bir tavır sergilediklerini ifade etti. Bu durumun partilerin ve ülkenin kaynaklarının sömürülmesine neden olduğunu söyledi.
Dilipak, yazısını şu sözlerle tamamladı:
Bugün bu üyelerin bir kısmı partinin amigosu, bir kısmı gönüllü trollüğünü, ya da kabadayılığını yapıyor. Partilerin il başkanlıklarını, taşra teşkilatını geç, genel merkez ya da TBMM’deki gruplar’ının genel başkanlarına karşı tavırlarına bakın, ya da genel kuruldaki 'uslub’larına. Bu ahval ve şerait alında ehliyet ve liyakatten söz edemiyorsunuz. Sonuçta adalet de yara alıyor, mal, can, namus, akıl-inanç ve nesil emniyeti de kalmıyor.
Abdurrahman Dilipak'ın bu açıklamaları, siyasi partilerin üye profillerinin ve parti içi demokrasinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Siyasi partilerin üye politikalarını gözden geçirmesi ve daha şeffaf bir yapıya kavuşması, Türkiye'nin siyasi geleceği açısından büyük önem taşıyor.
