Marmara'da Müsilaj Alarmı! Karadeniz'den Gelecek Su Hayat Kurtaracak
Son Dakika

Marmara'da Müsilaj Alarmı! Karadeniz'den Gelecek Su Hayat Kurtaracak


02 June 20255 dk okuma22 görüntülenmeSon güncelleme: 04 June 2025

Marmara Denizi'nde müsilaj tehlikesi yeniden mi baş gösteriyor? Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu'nun açıklamaları, Marmara Denizi'nin geleceği için endişe verici bir tablo çiziyor. Salihoğlu, Karadeniz'den yeterli yoğunlukta su gelmemesi halinde müsilajın 2021 yılındaki yoğunluğa ulaşabileceğini belirtiyor. Bu durum, deniz ekosistemi ve deniz canlıları için büyük bir tehdit oluşturuyor.

Müsilaj Tehlikesi Neden Artıyor?

Müsilaj, denizlerdeki planktonların aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkan, deniz yüzeyini kaplayan ve deniz yaşamını olumsuz etkileyen bir organik madde birikimidir. Marmara Denizi'nde müsilaj oluşumunun temel nedenleri arasında:

  • Kirlilik: Evsel ve endüstriyel atıkların denize deşarj edilmesi,
  • İklim Değişikliği: Deniz suyu sıcaklığının artması,
  • Karadeniz'den Gelen Su Miktarı: Karadeniz'den Marmara Denizi'ne yeterli su akışının olmaması yer almaktadır.

Prof. Dr. Salihoğlu'nun vurguladığı gibi, Karadeniz'den gelen suyun azalması, Marmara Denizi'nin kendi kendini temizleme kapasitesini düşürüyor ve müsilaj oluşumunu tetikliyor.

2021'deki Müsilaj Kabusu Tekrar Mı Yaşanacak?

2021 yılında Marmara Denizi'nde yaşanan müsilaj krizi, deniz ekosistemine büyük zarar vermiş, balıkçılığı olumsuz etkilemiş ve kıyı şeridinde yaşayanların yaşam kalitesini düşürmüştü. ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, "Eğer Karadeniz'den beklenen su gelmezse, 2021'deki gibi yoğun bir müsilaj oluşumuyla karşılaşabiliriz," diyerek tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor. Bu durum, Marmara Denizi'nin geleceği için acil önlemler alınması gerektiğini gösteriyor.

Çözüm Ne? Karadeniz'in Rolü Ne Olacak?

Müsilaj sorununa kalıcı bir çözüm bulmak için öncelikle kirliliğin azaltılması gerekiyor. Atık su arıtma tesislerinin iyileştirilmesi, endüstriyel deşarjların kontrol altına alınması ve tarımsal gübre kullanımının azaltılması büyük önem taşıyor. Ayrıca, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında sera gazı emisyonlarının azaltılması da uzun vadeli bir çözüm olacaktır. Prof. Dr. Salihoğlu'nun belirttiği gibi, Karadeniz'den Marmara Denizi'ne yeterli su akışının sağlanması da müsilaj oluşumunu engellemek için kritik bir faktör. Karadeniz suyunun, Marmara Denizi'ni temizleme ve dengeleme özelliği bulunuyor. Bu nedenle, Karadeniz'den su akışının düzenli olarak sağlanması, Marmara Denizi'nin sağlığı için hayati önem taşıyor.

Marmara Denizi'ndeki müsilaj tehlikesi, sadece deniz ekosistemini değil, aynı zamanda bölgedeki ekonomik ve sosyal yaşamı da tehdit ediyor. Bu nedenle, yetkililerin, bilim insanlarının ve toplumun işbirliği içinde hareket ederek acil ve etkili önlemler alması gerekiyor. Aksi takdirde, 2021'deki müsilaj kabusu tekrar yaşanabilir ve Marmara Denizi'nin geleceği tehlikeye girebilir. Unutulmamalıdır ki, denizlerimizin sağlığı, hepimizin sağlığıdır.