Mattia Ahmet Cinayeti: Bakanlık Bıçak Açıklamasıyla Ortalık Karıştı!
İstanbul Kadıköy'de 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi'nin trajik ölümüyle ilgili Adalet Bakanlığı'ndan yapılan bıçak açıklaması, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Bakanlık, olayda kullanılan bıçağın 6136 sayılı "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun" kapsamında yasaklı olmadığını belirtti. Bu durum, cinayetin ardından başlayan tartışmaları daha da alevlendirdi.
Bakanlık Açıklaması: Bıçak Yasal Ama Suç Aleti!
Adalet Bakanlığı, yazılı bir açıklama yaparak, kullanılan bıçağın teknik olarak yasaklı sınıfta olmadığını, ancak cinayette kullanılması nedeniyle suç aleti olduğunu kaydetti. Bakanlık, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Evde kullandığımız bir ekmek bıçağı, yasa dışı bıçaklar arasında yer almaz. Ancak bu bıçakla bir kişiye zarar verirseniz, o bıçak olayın niteliğine göre suç aleti sayılır."
Bu açıklama, bıçağın yasal statüsü ile suç aleti olarak kullanılmasının farklı şeyler olduğunu vurgularken, kamuoyunda oluşan tepkileri dindirmeye yetmedi. Birçok kişi, bu tür olaylarda kullanılan araçların yasal boşluklardan faydalanılarak kolayca temin edilebilmesine dikkat çekti.
Yasal Boşluk Mu Var? Hukukçular Ne Diyor?
Hukukçular, Adalet Bakanlığı'nın açıklamasının doğru olmakla birlikte, yasal düzenlemelerde bazı eksiklikler olduğunu belirtiyor. Özellikle, tehlikeli olabilecek ancak yasaklı sınıfa girmeyen bıçakların serbestçe satılabilmesi ve taşınabilmesi, bu tür olayların yaşanmasına zemin hazırlayabiliyor.
Bu konuda yapılması gerekenler ise şöyle sıralanıyor:
- Yasaklı bıçak tanımının daha net ve kapsayıcı hale getirilmesi
- Tehlikeli olabilecek bıçakların satışının ve taşınmasının sıkı kurallara bağlanması
- Bu tür olayların önlenmesi için toplumda farkındalık yaratılması
Peki Şimdi Ne Olacak?
Mattia Ahmet Minguzzi'nin ölümüne sebep olan suça sürüklenen çocuk B.B. hakkında, bıçağın yasaklı niteliği taşımadığı gerekçesiyle "izinsiz bıçak bulundurma" suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş olması, kamuoyunda büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Ancak, Adalet Bakanlığı'nın açıklaması, bu kararın yasal çerçevede ve teknik inceleme sonucu verildiğini gösteriyor. Bu trajik olay, yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi ve benzer olayların yaşanmaması için önlemler alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
