Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR), LGBTİ+'lara yönelik ayrımcılık içeren ve LGBTİ+'ların yasal olarak 'cezalandırılmasını' öngören kanun teklifini 18 Nisan'da Meclis'e sundu. 2023 genel seçimlerinde Cumhur İttifakı'na dışarıdan destek veren HÜDA PAR, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) listelerinden dört milletvekili çıkarmıştı. Partinin Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu İstanbul, Genel Sekreteri Şehzade Demir Gaziantep, Diyarbakır İl Başkanı Faruk Dinç Mersin, Parti Sözcüsü Serkan Ramanlı ise Batman milletvekili olarak görev yapıyor. Teklif, cinsel yönelim temelli ceza artırımları, medya içeriklerine yönelik kısıtlamalar ve 'toplumsal ahlak' argümanlarıyla dikkat çekiyor.
Teklifin İçeriği Ne Anlama Geliyor?
Medeni Kanun ve Ceza Kanunu'nda LGBTİ+ karşıtı düzenlemeler yapılmasını öngören teklif, “aynı biyolojik cinsiyetten kişiler arasındaki cinsel ilişkiyi veya cinsel davranışı, sergileyen, teşvik eden, özendiren, herhangi bir şekilde bunu yayan ve propagandasını yapan kişilere” ceza verilmesini talep ediyor. Teklif, bu eylemlerin tüzel kişilerce gerçekleştirilmesi durumunda ise 'güvenlik tedbirleri' öngörüyor.
SPoD ekibinden Oğulcan Yediveren, teklifin içeriğini değerlendirerek, HÜDA-PAR'ın sunduğu teklifin çok daha açık biçimde LGBTİ+'ları hedef aldığını ifade etti: “HÜDA-PAR’ın sunduğu teklif, sızdırılan metindeki muğlak ifadelerin yerine doğrudan LGBTİ+ kimliklerin hedef gösterildiği bir içerik taşıyor. Bu yönüyle şöyle bir ayrım yapılabiliriz: Hükümetin planladığı yasa teklifi Rusya, Macaristan ve Gürcistan gibi ülkelerdeki düzenlemelere benzerken; HÜDA-PAR’ın sunduğu teklif, Suudi Arabistan ve Uganda gibi sodomi yasalarının daha sert olduğu ülkelere yaklaşıyor.”
"Aile Yılı" Politikası ve LGBTİ+ Karşıtlığı Arasındaki Bağlantı
Yediveren, söz konusu yasa teklifinin hükümetin ilan ettiği “aile yılı” politikasıyla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “İktidar, devamlı olarak doğum oranlarının düşmesi, ailenin güçlendirilmesi gibi birtakım hedeflere yönelik bazı politikalar, ve bu politikaların da ötesinde bir zihniyet inşa etmeye çalışıyor. Bu yasa teklifi de bu zihniyetin bir parçası,” dedi.
Yediveren, sözlerini şöyle sürdürdü:
“‘Sezaryen doğum normal değildir’ diyen akılla, kürtajı yasaklayan akılla, LGBTİ+ olmayı suç sayan akıl aynıdır. Hatta belki şunu da söyleyebiliriz: Bugün İmamoğlu’nu hapse atan, Türkiye’de seçme ve seçilme hakkını dahi kullanılamaz hale getiren zihniyetle, insanların bedenleri, cinsellikleri ya da hayatlarını nasıl yaşayacakları üzerinde tahakküm kurmaya çalışan zihniyet aynı. HÜDA-PAR gibi Hizbullah’ın yasal ayağı olan bir siyasi partinin, bu anlayışı yasa teklifi olarak Meclis’e sunmasından da bunu açıkça görebiliyoruz.”
Demokratik Bir Toplum İçin LGBTİ+ Hakları Neden Önemli?
Yediveren, toplumun, cinsellik, yaşam biçimi ve beden üzerinden tahakküm kurmaya çalışan bu antidemokratik zihniyeti bir bütün olarak değerlendirmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, yasa teklifine karşı “Hepimiz hedefteyiz” sloganıyla kampanya yürüttüklerini kaydetti:
“Hizbullah yasa tasarısından sonra artık toplumun geniş kesimlerinin, LGBTİ+ nefretinin bu toplumu bölen, daha kolay yönetilebilen ve daha antidemokratik hale getiren bir araç olduğunu görmesi gerekiyor. Tüm toplum, LGBTİ+'ların yanında olmanın aynı zamanda demokratik bir toplumun ve bir arada yaşama kültürünün yanında olmak anlamına geldiğini görmeli.”
HÜDA PAR'ın bu ayrımcı yasa teklifi, Türkiye'de insan hakları ve demokrasi açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor. Toplumun tüm kesimlerinin bu tehlikeye karşı sesini yükseltmesi ve LGBTİ+ haklarını savunması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, bu türden ayrımcı politikalar toplumda derin yaralar açabilir ve birlikte yaşama kültürünü zedeleyebilir.
