Selçuk Kozağaçlı'ya İktidar 'Pardon' Dedi: ÇHD'den Şok Açıklama!

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD),Onursal Başkanları Selçuk Kozağaçlı'nın yaşadığı hukuksuz sürece dair sert bir açıklama yayımladı. Kozağaçlı'nın tahliyesinden sadece bir gün sonra tekrar tutuklanması, ÇHD tarafından "hukuk katliamı" olarak nitelendirildi. Peki, bu ani tutuklama kararının ardında yatan sebepler neler? İktidarın bu hamlesi ne anlama geliyor?

Kozağaçlı'nın Tahliyesi ve Yeniden Tutuklanması: Kronolojik Bir Bakış

16 Nisan'da tahliye edilen Selçuk Kozağaçlı, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine 17 Nisan'da tekrar cezaevine gönderildi. Bu karara yapılan itirazın reddedilmesi ise hukuk çevrelerinde büyük bir şaşkınlık yarattı. ÇHD, bu durumu Yargıtay tarafından onanan 10 yıl 15 aylık hapis cezasının ardından yaşanan hukuksuz bir süreç olarak değerlendiriyor.

ÇHD'den Sert Tepki: "İktidar Bize 'Pardon' Dedi"

ÇHD'nin sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Kozağaçlı'nın bir günlük tahliyesinin yargı sisteminin geldiği noktayı gözler önüne serdiği vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Savcılık itirazında gerekçe olarak belirtilen ‘kişinin salıverilmesi sonrası toplumla bütünleşme süreci ve gelecek motivasyonu hakkında olumlu bir kanaat oluşmadığı’ şeklinde tarif edilen Selçuk Kozağaçlı’nın hapishane kapısından çıktığı ilk andan itibaren meslektaşlar, öğrenciler ve halk tarafından sahiplenilmesinin yarattığı coşku ve umuttan duyulan rahatsızlıktır. Siyasal iktidar tabiri caizse bizlere ‘Pardon, Selçuk Kozağaçlı iyi halli değilmiş’ demiştir.

Bu sözler, iktidarın Kozağaçlı'nın tahliyesine gösterilen tepkiden rahatsızlık duyduğunu ve bu nedenle yeniden tutuklama kararı aldığını ima ediyor.

"Kozağaçlı Bizim 'İyi'mizdir": Mücadele Vurgusu

ÇHD, açıklamasının sonunda Kozağaçlı'nın mücadelesine vurgu yaparak şu mesajı verdi:

Selçuk Kozağaçlı bizim iyimizdir. Onların ‘iyi’ dediklerinin adını anmak bize zul gelir. Mücadelemizle, onurumuzla ördüğümüz geleneğin iyiliğini onların terazisi tartamaz.

ÇHD'nin bu açıklaması, Kozağaçlı'ya olan desteklerini ve hukuk mücadelesine devam edeceklerini açıkça ortaya koyuyor.

Selçuk Kozağaçlı'nın yaşadığı bu hukuksuz süreç, Türkiye'deki adalet sistemine dair önemli soruları gündeme getiriyor. ÇHD'nin tepkisi ve Kozağaçlı'ya verilen destek, hukuk mücadelesinin önemini bir kez daha hatırlatıyor. Bu olay, sadece bir hukukçunun değil, tüm toplumun adalet arayışının bir sembolü haline gelmiş durumda.